RES-BİR’den yapılan açıklamada, ’13. maaşlar için kaynak bulunduğu gibi’ esnaf, turizm emekçileri ve restoranlar için de bulunması istendi; “Ya da hep beraber 21.00’den sonra kapanacağız bunun bedelini hükümet edenler ödeyecek” denildi.
Restorancılar Birliği (RES-BİR) Yönetim Kurulu yazılı basın açıklaması yaparak, Üst Kurul kararı eleştirildi.
Sektörlere adil davranılmasını isteyen RES-BİR, 13. maaşlara kaynak bulunduğu gibi, esnaf, restoranlar ve turizm emekçileri için de para bulunmasını istedi.
RES-BİR’den yapılan açıklamada, “Ya hep beraber 21.00’den sonra kapanacağız ve bunun bedelini sizler, hükümet edeneler ödeyecek, nasıl 13. Maaşlar için para buldunuz, esnaf için, restoranlar için, turizm emekçileri için para bulacaksınız. Ya da, bunun bedelini bu halk, zamanı geldiğinde, sizlere ödetecek” ifadelerine yer verildi.
“ADİL OLUNMASINI İSTEMİŞTİK…”
Açıklamanın tamamı şöyle:
“İsteğimiz, adil olunmasıydı. İsteğimiz, eğer bir kapanma olacaksa, bedelinin ‘Devlet Baba’ dediğimiz büyük çatı tarafından karşılanmasıydı. İsteğimiz, güçlü olanın değil, haklı olanın yanında olunmasıydı. Ama siz ne yapıyorsunuz ‘güya’ bizi yönetenler olarak, ‘güya’ hükümet olup, hükmetmesi gerekenler olarak… Toplum sağlığını düşünerek, haklı olarak, daha önce almanız gereken kararı alarak, karantinasız girişleri durduruyorsunuz.
Fakat sonra ne yapıyorsunuz?
“ESNAFA BEDEL ÖDETİLİYOR”
Bu kapanmanın bedelini, yerli halkı otellere, oteller içindeki restoranlara, casinolara yönlendirerek, esnaftan çıkaramaya çalışıyorsunuz…
Yine ‘güçlü’ zannettiğiniz sermayenin yanında oluyorsunuz. Oysa güçlü olan halktır, yine bunun farkına varamıyorsunuz. Biraz da olsun, Otelleri, Casino patronlarını mutlu etmek için, otellerin içindeki restoranlara ve eğlence merkezlerine dair karar alamıyorsunuz…
“BAŞINDAN İTİBAREN BİZİ DİNLESEYDİNİZ…”
Havasız, camı, penceresi olmayan casinolara insanları yönlendiriyorsunuz. Oysa biz söyledik, Pandeminin başından berridir de söylemeye devam ediyoruz. Bu sene turizm olmaz, ‘Attığınız taş, ürküttüğünüz kuşa değmez’ dedik.
Oysa başından itibaren bizi dinleseydiniz ve karantinasız girişlere izin vermeyip, vakasız bir toplum yaratsaydınız, bugün tüm oteller, tüm restoranlar tüm eğlenece mekanları yerli halk ile dolup taşacaktı.
Siz ise, korkunuzdan, ‘gebe’ olduğunuzdan, yanımızda Rum tarafı, karşımızda Türkiye gibi örnekler varken, turizm olabileceğini düşündünüz, daha doğrusu düşündürtüldünüz…
“YA BEDELİNİ HÜKÜMET EDENLER ÖDEYECEK YA DA HALK BEDEL ÖDETECEK”
Ya hep beraber 21.00’den sonra kapanacağız ve bunun bedelini sizler, hükümet edeneler ödeyecek, nasıl 13. Maaşlar için para buldunuz, esnaf için, restoranlar için, turizm emekçileri için para bulacaksınız. Ya da, bunun bedelini bu halk, zamanı geldiğinde, sizlere ödetecek…”
