Fransa’nın tanınmış anonim sokak sanatçılarından Ememem, “Çatlakları İyileştirme Sanatı” adını verdiği özgün yaklaşımıyla dünya kentlerinin kaldırımlarında iz bırakıyor. Çalışmalarının çıkış noktası, evindeki basit tamir işleri olsa da Ememem, zamanla mozaiklerle kamusal alanları dönüştüren bir sanat pratiğine yönelmiş.
KENTE “PANSUMAN” YAPIYOR
Sanat yolculuğunu anlatan Ememem, 20 yılı aşkın süredir mozaikle ilgilendiğini, ancak bu tekniği sokaklara 2016’dan itibaren taşıdığını söylüyor. Her şey, Fransa’nın Lyon kentindeki atölyesinin önündeki çatlakları küçük kırmızı seramiklerle doldurmasıyla başlamış. “O çukuru seramikle doldurduğumda, eserin sadece bana değil, o sokaktan geçen herkese ait olduğunu fark ettim. Sanki onlara bir hediye vermiş gibi hissettim.” diyor.
Sanatçı, kaldırımlarda gördüğü çatlakları adeta şehirlerin yaraları gibi görüyor. Bu nedenle yaptığı çalışmaları “pansuman” olarak adlandırıyor ve şöyle açıklıyor:
“Bu sanat, kendimize ve çevremize gösterdiğimiz özenin bir ifadesi. Bizim için hem şiirsel hem de tek ifade biçimi bu.”
HAYAL GÜCÜNÜ BESLEYEN MOZAİKLER
Ememem, tasarımlarında çoğunlukla Roma mozaiklerinden ilham alıyor. Zaman zaman büyük ölçekli çalışmalara imza atsa da küçük bir çukuru mozaikle kaplamanın bile insanların hayal dünyasına katkıda bulunduğunu düşünüyor:
“İnsanlar, bu desenlere bakarak farklı hayaller kurabiliyor.”
Her çalışmasında ölçü alarak çalışan sanatçı, tasarımlarını önce atölyesinde hazırlıyor, ardından gece geç saatlerde mozaiklerin montajını yapıyor. Cam hamuru, seramik, fayans ve çakıl taşı gibi dayanıklı malzemeler kullanan Ememem, üzerinde yürünecek alanlara uygun kaymaz yüzeyler tasarlamaya özen gösteriyor.
Bugüne kadar İrlanda, Norveç, Almanya, İtalya, İspanya, Türkiye ve ABD’de çalışmalar yapan sanatçı, yıl sonunda Çin’de de sokaklara iz bırakmayı planlıyor. En büyük hayali ise Ay yüzeyindeki bir kratere mozaik yerleştirmek:
“Henüz nasıl yapacağımı bilmiyorum ama hayalim bu.”
“ÖNEMLİ OLAN SANATÇI DEĞİL, ESER”
Kendi kimliğini gizli tutmayı seçen Ememem, eserlerinin ön planda olmasını istiyor. “Sanatçının değil, yaptığı işin görünür olması bana daha doğru geliyor.” diye açıklıyor bu tercihinin nedenini. Takma adı “Ememem”i ise motosikletin çıkardığı sesten ilhamla seçmiş; özel hayatına dair verdiği tek ipucu da bu.
“ANKARA BANA İLHAM VERDİ”
Ankara’da da çalışmalar yapan sanatçı, Başkent için “Yaşayan, büyük ve kırıklarla dolu bir şehir. Çok güzel ve bana büyük ilham verdi.” ifadelerini kullanıyor. İnsanlardan olumlu tepkiler aldığını dile getiren Ememem, sanatının dünya genelinde yayılmasından memnuniyet duyduğunu belirtiyor:
“İlk günden beri amacımız bu sanatı yaymak ve insanlara ilham vermekti. Kendimden çok ‘flaking’i, yani kaldırım pansumanlarını ön plana çıkarmak istiyorum.”
