Avunduk: Eyleme geçme zamanları gelmiştir, hatta geçmektedir
Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO) Başkanı Candan Avunduk, küresel anlamda yaşanan krizin, ülkeyi üretim gücü yüksek ülkelere kıyasla çok daha derinden etkilediğini, bunun başlıca nedenininse ülkede var olduğu artık tartışılmayan, yıllardır dile getirilen ve çözüm beklenen yapısal sıkıntılar olduğunu kaydetti.
KTSO olarak, ülkedeki bu yapısal sıkıntılara programlı çözümler üretilmesi konusundaki talebi, mümkün olan her fırsatta ve her platformda dile getirdiklerini belirten Avunduk, hükümetlerin desteklenmesi elzem olan katma değeri yüksek sektörlerle alakalı karar alma aşamalarındaki irade noksanlıklarının, yerli üretimin, yarattığı ekonomik aktivitelerin ve bu ülkenin refahının önünde bir engel olarak durduğunu ifade etti.
Avunduk yaptığı yazılı açıklamada, yerli üretimle ilgili yaklaşımların artık söylemden eyleme dönüşmesi, derin yaralar almış ülke sanayisini geleceğe taşımak için, ekonomik gelişmeler, yeni yatırımlar ve döviz kurlarındaki hareketlilik de göz önünde bulundurularak, ivedi adımlar atılması gerektiğini belirtti.
Avunduk bahse konu sektörlerle ilgili şunları kaydetti:
İÇME SUYU SEKTÖRÜ…”İTHALATTA UYGULANAN FİF MİKTARI GÜNCELLENMELİ”
“Ambalajlı içme suyu ithalatında uygulanan 14 kuruşluk Fiyat İstikrar Fonu (FİF), 14 Ocak 2011 tarihinden bu yana güncellenmemiştir. Ülkemiz bu süreç içerisinde, etkileri hala devam eden 2 farklı döviz krizi atlatmış, şu anda da dünyanın baş etmeye çalıştığı pandemi ile mücadele etmektedir. 2011 yılında, 1 Amerikan Doları (USD) 1,55 Türk Lirasına (TL) tekabül ederken, bugün 1 Amerikan Doları’nın karşılığı 6.85TL’dır, Özetleyecek olursak, Dokuz sene önce belirlenen FİF miktarının kurdaki, enflasyondaki ve ambalajlı içme suyu sektöründeki yerli yatırımlarla oluşan mevcut kapasite dikkate alınarak ivedilikle güncellenmesini talep ediyoruz. Aksi, stratejik açıdan büyük önem taşıyan su sektörüne bile hükümetin sahip çıkmadığını gösterecektir.
“PLASTİK SEKTÖRÜNÜN REKABET ETME GÜCÜ ARTTIRILMALI”
Ülkemizde çöp poşeti üreten 7 firma bulunmaktadır. Yerli üretim kapasitemiz, toplam tüketim miktarının kat ve kat üzerinde olmasına rağmen, ülkemize ciddi miktarlarda çöp poşeti ithal edilmektedir. Yukarıda da bahsi geçen haksız rekabet unsurları plastik sektörü için de geçerlidir. Plastik sektöründe faaliyet gösteren üreticilerimiz, rutin üretimleri dışında, yılda 350 ton civarında plastik atığı geri dönüştürerek, ekonomik ve çevresel faaliyetlere katkı sağlamaktadır. Yine rutin diğer üretimlerinin yanında, atıkların toplanması, işlenmesi ve geri dönüştürülmesi için plastik sektöründe yeni istihdamlar yaratılmakta ve bu alanlarda, farklı ekonomik faaliyetlerin oluşması sağlanmaktadır. Mevcut hükümetten, ülke ekonomisinde katma değeri oldukça yüksek sektörlerden biri haline gelen plastik sektörünün rekabet etme gücünün arttırılması noktasındaki adımların atılmasını ivedilikle talep ediyoruz.
ZEYTİNCİLİK SEKTÖRÜ… “TALEP DARALMASINDAN KAYNAKLI 400 TONA YAKIN STOĞUMUZUN TÜKETİLMESİ ADINA ADIM ATILMALI”
Zeytincilik sektörünün yaşadığı sıkıntılar gerek hükümet yetkileri ile yapılan toplantılarda, gerekse medya aracılığı ile defalarca dile getirildi. Dahası hükümet yetkilileri süreç içerisinde, birçok kez, yerli üretime ve zeytincilikte yakaladığımız kaliteye destek bildiren açıklamalarda bulundular. Ancak, diğer sektörlerin yaşadığı sıkıntılarda da olduğu gibi, hükümet, zeytincilik sektörünün sürdürülebilir bir şekilde gelişiminin sağlanması için de herhangi bir adım atmış durumda değildir. Buradan bir kez daha dile getiriyoruz; ülkedeki talep daralmasından kaynaklı 400 tona yakın zeytin stoğumuzun tüketilmesi adına hükümetin ivedilikle adım atması elzemdir. Raf ömrü kısa olan zeytinimizin iç pazarda tüketilmesini teşvik etmek adına sofralık zeytin ithalatının geçici süreliğine durdurulması, bu konudaki FİF oranlarının önümüzdeki yıl için yeniden düzenlenmesi ve sofralık zeytin üretimi konusunda teşvik politikalarının geliştirilmesi konularında hükümetten acil adımlar atmasını bekliyoruz.”
“EKONOMİK AKIL…”
Avunduk açıklamasında, ekonomik aklın, özellikle içinde bulunulan süreçte ülke ekonomisini korumak adına uygulanması gereken adımları açıkça ortaya koyduğunu, bunların, ülkedeki kaynakların etkin ve verimli kullanımı, pandemi kaynaklı stok artışının iç pazarda tüketilmesi, dışarıya döviz çıkışının azaltılması olduğunu kaydetti.
Avunduk açıklamasını, “Hükümet edenlerin yerli üretimle alakalı hamasi söylem üretmek yerine eyleme geçme zamanları gelmiştir, hatta geçmektedir.” diyerek tamamladı.