DP Genel Başkanı Denktaş, Başbakan Yardımcısı Özersay’ın Rum Liderle görüşmesi ayrıca Maraş’la ilgili karar öncesi Cumhurbaşkanı’yla istişare edilmemesinin “en büyük yanlış, hakaret ve saygısızlık” olduğunu söyledi. Denktaş, Cumhurbaşkanı’nın yıpratılmasına karşı olduğunu belirtti, ironi yaptı
“CUMHURBAŞKANI’NA BİLGİ VERMEK DURUMUNDA”… DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Özersay’ın Dışişleri Bakanı olarak, Anastasiadis’le sosyal görüşme yapmış olsa bile Cumhurbaşkanı ve Başbakan’a bilgi vermek durumunda olduğunu söyledi. Denktaş, Özersay’ın bunu yapmadığını ve Başbakan’a bu konuda bilgi verdiğini söylediğini anımsatarak bunun yeterli olmadığını belirtti.
Denktaş, harita konusunda Akıncı’nın adımını kendisinin de eleştirdiğini ancak “Cumhurbaşkanı’na karşı saygısızca bir davranış içinde olmama, bu gerekçe ya da hak yaratmaz. Hele devlete inandığını söyleyen bir tarafsan” dedi. “MARAŞ KARARI TÜRKİYE ONAYIYLA OLMUŞTUR”… Denktaş, Bakanlar Kurulu’nun kapalı Maraş’la ilgili kararını “olumlu” bulduğunu ancak altı doldurularak ve doğru yönde yapılmasının önemine değindi. Denktaş, Maraş kendi yönetimimizde açılması konusunda tüm Cumhurbaşkanlarına ayrıca Türkiye Dışişleri Bakanlarına öneri sunduğunu ancak Türkiye’den hep “Bu şimdi dursun” yanıtı aldığını belirterek hükümet kapalı Maraş’la ilgili bir karar almışsa bunun Türkiye onayıyla olduğunu iddia etti. “HİÇBİR CUMHURBAŞKANI’NA BU YÖNDE BİR SALDIRIYI KABUL ETMEM”… Bakanlar Kurulu’nun Maraş konusunda aldığı karara işaret eden Denktaş, “Böyle bir konuda karar almadan önce Cumhurbaşkanı’yla istişare etmemek, bilgilendirmemek olabilecek en büyük yanlıştır, hakarettir, saygısızlıktır kendi kendine” dedi. Kıbrıs sorunu konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı’yla görüşlerinin uyuşmadığını belirten Denktaş, “Ama döveceksem Akıncı’yı ben döverim. Başkasına dövdürtmem. Muhtemelen –henüz kesin kararımı vermedim- Akıncı’nın karşısına aday da çıkacağım. Ama bu şekilde yıpratılması benim kabul edebileceğim bir şey değil. Hiçbir Cumhurbaşkanı’na bu yönde bir saldırıyı kabul etmem” şeklinde konuştu. “KAPATSIN AĞZINI, KAPATSIN SİYASİ DEFTERİNİ VE AKADEMİSYENLİĞE DÖNSÜN”… Serdar Denktaş, “Ama dur bakalım, daha seçime 9 ay var. Kudret Bey kendisi de aday olabilir. Kendisi seçilirse, ki artık rüyasında görür, böyle bir tavırla karşılaşması hoşuna gider mi? Bu tavır tamam değil, bu tavır kendi kendimizi dünyaya rezil etmektir. Hele, Anastasiadis’le yapılan görüşmede Maraş konusu da gündem olmuşsa, ki muhtemelen olmuştur ama benim Cumhurbaşkanımın bundan haberi yoksa hiç konuşmasın. Kapatsın ağzını, kapatsın siyasi defterini ve akademisyenliğe dönsün” dedi. Ergül ERNUR Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Rum Lider Nikos Anastasiadis’le yaptığı görüşme öncesi ve sonrasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya bilgi vermemesinin “yanlış” olduğunu söyledi. Farklı fikirlerde olunmasının, Cumhurbaşkanı’na karşı “saygısızca davranış içinde olunmasına gerekçe ya da hak yaratmadığını” ifade eden Denktaş, Bakanlar Kurulu’nun kapalı Maraş’la ilgili karar öncesi Cumhurbaşkanı’yla istişare edilmemesinin de kendi kendimize yaptığımız en büyük yanlış, hakaret ve saygısızlık olduğunu belirtti. Kıbrıs sorunu konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı’yla görüşlerinin uyuşmadığına dikkat çeken Denktaş, “Ama döveceksem Akıncı’yı ben döverim. Başkasına dövdürtmem. Cumhurbaşkanı’nın bu şekilde yıpratılması benim kabul edebileceğim bir şey değil. Hiçbir Cumhurbaşkanı’na bu yönde bir saldırıyı kabul etmem” dedi.
Denktaş, yıllarca kendisinin Maraş’la ilgili Türkiye’ye birçok öneri götürdüğünü ancak kabul görmediğini, şimdi bu kararın alınmasıyla konuya Türkiye’nin yeşil ışık yaktığını düşündüğünü ifade etti. Özersay-Anastasiadis görüşmesinde Maraş konusunun gündem olduğunu savunan Denktaş, “Böyle bir şey olmuşsa ve benim Cumhurbaşkanımın bundan haberi yoksa hiç konuşmasın. Kapatsın ağzını, kapatsın siyasi defterini ve akademisyenliğe dönsün. Dönmesin aslında çünkü bunları akademide bu davranışların doğru olduğunu anlatması halinde darmadağın bir mekanizma çıkar ortaya” dedi. “Kıbrıs sorunuyla ilgili seçilmiş kişi Cumhurbaşkanı’dır, bilgi vermek durumdadır” DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’ın Rum Lider Nikos Anastasiadis’le görüşmesi ve bu konuda Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya bilgi verilmemesiyle ilgili görüşlerini aktardı. Özersay’ın Dışişleri Bakanı olarak, Anastasiadis’le görüşmesinin doğal olduğunu ancak bu sosyal bir görüşme olsa bile hem öncesinde hem de sonrasında Cumhurbaşkanı ve Başbakana bilgi vermek durumunda olduğunu söyleyen Denktaş, Kıbrıs sorunuyla ilgili seçilmiş kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu vurguladı. Denktaş, gidip bir yerde rastgele buluşulursa bunun başka bir şey olduğunu fakat planlanmış bir görüşmeyse neyin görüşüleceğinin belirtilmesi ya da “yeme içmeye gidiyorum sadece bir şey görüşmeyeceğim” denilmesi gerektiğini söyledi. Bilgilendirme ışığında Cumhurbaşkanı’nın da ‘şu, şu, şu konuyu açarsa tavrımız budur, bunu da bil. Ona göre konuş’ diyebileceğini ifade eden Denktaş, ağız ve dil birliğinin önemine işaret etti. Denktaş, Özersay’ın bunu yapmadığını ve Başbakan’a bu konuda bilgi verdiğini söylediğini anımsatarak bunun yeterli olmadığını belirtti. Denktaş, “Şundan çok eminim. Eğer Başbakan Tufan Bey olsaydı ve bu bilgiyi ona verseydi, ben eminim Başbakan Tufan Bey, Cumhurbaşkanı’na da bilgi verecekti” dedi. Özersay’ın da Akıncı’nın AKEL Lideri ile bir sosyal görüşme gerçekleştirdiğinde, ne öncesinde ne de ertesinde kendisine bilgi verdiğini, Guterres Belgesi’nin stratejik bir belge olarak Rum tarafına önerildiğini basından öğrendiğini söylemesi üzerine de Denktaş, harita konusunda Akıncı’nın adımını kendisinin de eleştirdiğini ancak “Cumhurbaşkanı’na karşı saygısızca bir davranış içinde olmama bu gerekçe ya da hak yaratmaz… Hele devlete inandığını söyleyen bir tarafsan” dedi. “Maraş konusunda yıllarca öneri götürdüm, Türkiye ‘sonra bakarız’ dedi” Denktaş, Bakanlar Kurulu’nun kapalı Maraş’ın açılması konusunda uzman bir ekip kurularak bilimsel bir envanter çalışması yapılması kararını “olumlu” bulduğunu ancak altı doldurularak ve doğru yönde yapılmasının önemine değindi, aksi takdirde bu adımın geri dönüşünün olamayacağını söyledi.
Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’ya, siyasi partiler ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na yazılı olarak görüşlerini bildirdiğini ifade eden Serdar Denktaş, görüşünün ne olduğunu da özetledi: “Maraş bizim kendi yönetimimizde açılmalı Vasilik Yasası’nı da birlikte geçirmeliyiz. Gelmeyebilecek olan Rumların mallarına vasi tayin etmek suretiyle oraların yeniden imara açılmasıi ekonomiye kazandırılmasını sağlamalıyız. İnşaatları çoğunlukla Kıbrıslı Türk müteahhitler tarafından yapılacaktır, ekonomiye, istihdama katkı sağlayacaktır. 14 bin yatak kapasitesinin de ekonomimize katkısı olacak. İdaresi bizde olacak, çözüme ulaşılması halinde bu idareyi devredeceğiz”. Denktaş, özellikle Annan Planı sonrasında önerisinin üzerinde ısrarla durduğunu belirterek Cumhurbaşkanı Akıncı döneminde de iki kez gündeme getirdiğini söyledi. Kapalı Maraş konusunda tek taraflı atılması gereken adımlarla ilgili önerisine Türkiye’den her zaman aldığı yanıtın “Bu şimdi dursun, buna sonra bakarız” denildiğini ifade eden Denktaş, hükümet kapalı Maraş’la ilgili bir karar almışsa bunun Türkiye onayıyla olduğunu iddia etti. “Olabilecek en büyük yanlış” Denktaş, “Böyle bir konuda karar almadan önce Cumhurbaşkanı’yla istişare etmemek, Cumhurbaşkanı’nı bu konuda bilgilendirmemek olabilecek en büyük yanlıştır, hakarettir, saygısızlıktır kendi kendine. Kararın arkasındayım ama yöntemin, kararın alınış şeklinin, Cumhurbaşkanı’nın bilgilendirilmemesi davranışının kendi kedimize yaptığımız en büyük saygısızlık olduğunu iddia ederim” dedi. “Hiçbir Cumhurbaşkanı’na bu yönde bir saldırıyı kabul etmem” Kıbrıs sorunu konusunda Cumhurbaşkanı Akıncı’yla görüşlerinin uyuşmadığını ifade eden Denktaş, şöyle devam etti: “Ama döveceksem Akıncı’yı ben döverim. Başkasına dövdürtmem. Muhtemelen –henüz kesin kararımı vermedim- Akıncı’nın karşısına aday da çıkacağım. Ama bu şekilde yıpratılması benim kabul edebileceğim bir şey değil. Hiçbir Cumhurbaşkanı’na bu yönde bir saldırıyı kabul etmem. Ben, Sayın Talat’la da çalıştım. Eleştirmedim mi kendisini, eleştirdim. Günü geldi çok samimi arkadaşken karşısındaki adayı, üstelik 20 yıl kavga ettiğim adayı desteklemedim mi, destekledim. “Kapatsın ağzını, kapatsın siyasi defterini ve akademisyenliğe dönsün” Ama dur bakalım, daha seçime 9 ay var. Kudret Bey kendisi de aday olabilir. Kendisi seçilirse, ki artık rüyasında görür, böyle bir tavırla karşılaşması hoşuna gider mi? Bu tavır tamam değil, bu tavır kendi kendimizi dünyaya rezil etmektir. Hele, Anastasiadis’le yapılan görüşmede (Özersay-Anastasiadis) Maraş konusu da gündem olmuşsa, ki muhtemelen olmuştur ama benim Cumhurbaşkanımın bundan haberi yoksa hiç konuşmasın. Kapatsın ağzını, kapatsın siyasi defterini ve akademisyenliğe dönsün. Dönmesin aslında çünkü bunları akademide bu davranışların doğru olduğunu anlatması halinde darmadağın bir makenizma çıkar ortaya. Müthiş bir yanlış vardır. Cumhurbaşkanıyla uyuşmayabilirsiniz, bugünkü hükümetle uyuşmayabilirim ama tekrar edeyim, vuracaksam ben vuracam. Başka bir saldırı gelirse İngiliz’den, Amerikan’dan, Türkiye’den doğruysa arkalarında dur. Maraş konusunda aldıkları karar doğru, yöntemini herkesle istişare etmelidirler. En ufak bir eksiklik bizi geri dönüşü olmayan bir yola sokar. Her ihtimali göz önünde buldurarak hareket edilmesi gerekir. Yıllardır üzerinde çalıştığım için bunu çok iyi biliyorum.
Kudret Bey, çok iyi bilir. Ben bu konudaki önerimi sunduğumda kendisi daha raportör konumundaydı ya da danışman, görüşmeci bile değildi. Ama sonra görüşmeci oldu. Görüşmeciyken de bu raporları yazılı olarak sunduğumu bilenlerdendir. Bunu şimdi gündeme getirdiler belli ki Türkiye yeşil ışık yaktı. Bu konu Cumhurbaşkanı ve bizimle de istişare edilsin”.
Kıbrıs Gazetesi
GÜNCEL
26 Kasım 2024GENEL
26 Kasım 2024KIBRIS
26 Kasım 2024GÜNDEM
26 Kasım 20243. SAYFA
26 Kasım 20243. SAYFA
26 Kasım 20243. SAYFA
26 Kasım 2024