Polis Basın Subaylığı, Güngör’ün aracında uyuşturucu etkisi altında bulunduğunu ve ardından da aracıyla kaçmaya çalışırken polisleri sürüklediğini duyurmuştu.
Havadis’e konuşan Güngör, belediyede temizlik personeli olarak görev yaptığını, bu nedenle yorgun bir şekilde aracında uyuyakaldığını söyledi. Bu esnada aracına aniden iki kişinin bindiğini, kendisinin de can havliyle kaçmaya çalıştığını aktaran Güngör, “bana yumruk atıyorlardı, kim olduklarını sorunca polis dediler. Bunu duyunca durdum ve aracımdan indim” dedi.
Polislerin anlattığı gibi kimsenin aracının anahtarını söküp alarak, sonrasında da kendisini yere vurarak kontrol altına almadığını söyleyen Güngör, kendisinin teslim olduğunu söyledi.
Teslim olduktan sonra aracında arama yapan polislerin iki sigaralık uyuşturucu madde bulduğunu söyleyen Güngör, “Bunun ardından beni hemen Yenişehir ışıklarında bulunan Narkotik Şube’ye götürdüler. Uyuşturucu maddeyi nereden temin ettiğinin sorulması üzerine Sarayönü bölgesinde temizlik yaparken bulup aldığını söylemesine rağmen polisler bana inanmadı” dedi.
Deniz Güngör, 34 yaşında bir belediye çalışanı olduğunu söyleyerek, “babasından bile tokat yemediğini ancak polislerin kendisini dövdüğünü” iddia etti.
Güngör daha önce uyuşturucu kullandığını kabul ettiğini ancak aylardır hiçbir şekilde kullanmadığını dile getirdi.
Yaklaşık 3 ay önce yaşadığı bir olay sonrasında kan tahlili de yaptırarak belediye müdürüne ve sendika amirine bunu ulaştırdığını ve herhangi bir madde kullanmadığını ispatladığını anlatan Güngör, “Polisler bana inanmadı, iki saat boyunca köpeğe yapılmayacak muameleyi bana yaptılar” dedi.
Narkotik Şube’de bulunan sayısız polis tarafından işkenceye maruz kaldığını iddia eden Güngör, tokat yediğini, ensesine yumruk atıldığını, kaburgalarında zıplayan, karın bölgesini tekmeleyen polisler olduğunu, yüzüne de saf alkol döküldüğünü anlattı.
“Polis memurlarından bir tanesi parmak kemiğinin kırıldığını söylüyor, beni darp ettiği sırada olmuş olsa gerek” diyen Güngör, hiçbir şekilde polislere vurmadığını, herhangi bir şekilde direnmediğini de dile getirdi.
Hastaneye götürülmeden önce maruz kaldığı işkence nedeniyle yüzü gözü şiş, perişan bir halde olduğunu dile getiren Güngör, kulağından kan gelmesine, yüzüne dökülen alkol yüzünden gözlerinin kıpkırmızı olmasına rağmen hastanede yeterli ilgi gösterilmediğini söyledi.
Hastaneye götürüldükten sonra, uyuşturucu madde kullanmadığından emin olduğu için gönüllü bir şekilde kan testi yaptırdığını aktaran Güngör, “yarım yamalak bir kontrolün ardından hücreye götürüldüm” dedi.
Hastaneye götürüldükten sonra yapılan ilk kontrollerin sonuçlarına bakan doktorun kendisini hastaneye yatırmak istediğini ancak telefon üzerinden bu kararını dile getirdiğini söyleyen Güngör, sonrasında hemşirenin “Tamamsın bir şeyin yok” diyerek kendisini polislerle gönderdiğini söyledi.
Güngör, hastanede pıhtılaşmış kan kustuğunu da dile getirdi. Mahkemeye çıkarıldığı gün Yargıçın halini görünce Narkotik Şube’ye soruşturma açılması emrini verdiğini aktaran Güngör, ilk duruşmadan sonra da hiçbir şekilde hastaneye götürülmediğini, gerekli bakımın yapılmadığını anlattı.
İlk mahkemesinde yarım gram uyuşturucu madde bulundurduğu iddiasıyla 3 gün tutukluluk aldığını söyleyen Güngör, teminat için mahkemeye çıkarıldığında bu miktarın 1 gram olarak beyan edildiğini de söyledi. Güngör, “Bu farkın nasıl oluştuğu konusunda hiçbir fikrim yok, tek istediğim insanların doğruları öğrenmesi” dedi.
Teminat davasından sonra Yargıç’ın emriyle yeniden hastaneye götürüldüğünü anlatan Güngör,“Allaha şükür herhangi bir kırık tespit edilmedi ancak çok acı çektim” diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: Havadis
GÜNCEL
17 Kasım 2024GENEL
17 Kasım 2024KIBRIS
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 2024