İftihar mı, intihar mı?
Emperyalist sağlık sömürüsü
Aşılanmalı mı? Aşılanmamalı mı?
Aşılanan kimin malı?
İnsan psikolojisini antidepresanlara müptela eden pandemi mahpus sürecinden sonra seyahat özgürlüğü için aşı zorunluluğu.
Devlet bütçelerinden aşıya ve ilaca ayrılan külfetler kimin karı?
Aşının koruyup korumayacağı henüz kesin değil ama velev ki koruyor diyelim ve o niyetle düşünelim.
Dünya sağlığını:
Uluslararası kazanç/kar/kalkınma/zenginleşme sektörü haline getirenlerin vicdanı ve insanlığı sorgulanmasın mı?
Bu şekilde zenginleşmeniz anlamsız, denilmesin mi?
Sizin, insan sağlığını hedef alan küresel
III. Dünya savaşı cephesi açmamız çok sinsice ve vicdansızca sorgusunu yapmayalım mı?
İnsan yoksa istikrarın ve refahın ne değeri kalır ki, şeklinde hayıflanmayalım mı?
Yahu siz ne ayaksınız deyivermeyelim mi?
Biraz daha aşı konusunu sorgulayan vatan hainidir derlerse, şaşmayın.
Laboratuvarlarda hususi olarak ürettiğinize inandığım sentetik mikrobu yaygınlaştırın.
Kasten legal cinayetlere sebep olun.
Ne kadar kronik hasta ve genetik zayıflığı olan insan varsa dayanıklılık direncini düşürün,
can alın.
Bu yolla uluslararası aşı ticaretini etkin nedenlere bağlamış olun.
Maneviyat eksikliği kaynaklı en yaygın korku olan “Ölüm Korkusunu” tetikleyin.
İnsanların seyahat ve dolaşım özgürlüğünü kısıtlayın ve engelleyin.
Diğer yandan da:
Pandemi dolayısıyla evde kapalı yaşama, asosyalleşme nedeniyle çiftler ve aileler arası gerilimi artırın, boşanmalara sebep olun. Toplum dirlik ve düzenini kökünden sarsın. Korku politikalarınızla anksiyete, panik atak hastalıklarına zemin hazırlayıp…
Bu zor koşullara psikolojik dayanıklılığını yitirenlere de DSÖ’nün gizli ortağı olduğu dev global ilaç sanayinin üretimi antidepresanlar satış rekoru kıradursun!!
Üretimi tekelinizde olan antidepresan piyasasında satış ve kar marjını tavan yaptırın.
Hatta devlet televizyonlarında ve hükümetlere yakınlılığı ile bilinen özel kanallarda pandemi döneminde yayına giren psikolojik sorunları işleyen dizilerle ruhsal tedaviye gidiş yolu gösterin vs.
Neden sonuç araştırılması geniş çaplı irdelenip laboratuvarlarda müsbet bir neticeye varılmamış aşıları hangi cesaretle halklara enjekte ediyorsunuz!!
KKTC’yi geç koskoca kelli felli ülkeler bu koşullar karşısında aciz.
Dünyalılar olarak bindik bir alamete, yolumuz nereye bilen yok.
Bu sentetik virüsü laboratuvar ortamında üreten vicdansızlar kendi tedbirlerini çoktan almışlardır.
Dünyada savaşlar çıkarıp silah satışlarından elde ettikleri gelire doymadılar.
Ölümcül biyolojik saldırılara giriştiler.
Allah’ın laneti üzerinizde olsun.
Ne yani bu paragöz iblislerin dünyalıya yaptıkları, bu tehditler yanlarına mı kalacak.
Mümkünse cezalandırılmalı insanlık fıtratları.
Siz dünyalı değil misiniz?
Uzaylıların tehditi altında mıyız?
Aşılanmadıysan, anayasal/insani bir hak olan uluslararası seyahat/özgürlüğü hakkından mahrumsun!
X aşıyı tercih edip aşılananlar falan ülkeye seyahat edemez. Hasbelkader Y aşıyı vurulanlar da filan ülkeye giremez!!
Bu mantıkla ortaya çıkıyor ve anlaşılıyor ki:
Sizin derdiniz Dünya Sağlık Örgütlenmesi değil, dünya sağlık çetesi eliyle söğüşleme.
Siz ne gavoloz bir örgütsünüz ki böylesi tehditkar yaklaşımlarla dünyalıların seyahat özgürlüğünü aşının ülke menşeine göre ayırıp seyahat kısıtlaması getirirsiniz.
Demek ki sizin niyetiniz insan sağlığı değil, sağlık tehditi üzerinden kar ve politik çıkar gütmek!
E yuh ve tüh, eyvahlar olsun size!
Geldiğimiz nokta bu!
III. Dünya Savaşı bu, yöntem bu kez farklı.
Bunun adı biyolojik savaş.
Belirgin cephe sahası yok. Herkes hedef ve saldırı altında.
Ekonomiyi etkilemekle birlikte, sosyal, duygusal, psikolojik travmalara neden olan bir uzaylı saldırısı gibi.
Bu imajda, bu imada tutuyorlar saldırıyı.
Bu virüsü dünyalı üretmedi, uzaylılar üretti iddiasını ortaya atarlarsa şaşmam.
Unutmayın, insan vücudu doğal virüslere karşı kurgulanmış biyolojik bir sistemdir.
Ama insan eliyle üretilen mikroplara karşı çaresiz.
Yeni sömürü düzeni taktiği bu.
1945’te II. Dünya savaşı sonlanmaya giderken Hiroşima bombasını kullanan ve bir anda 220 bin insanın canını alan vicdansız zihniyet hala yaşıyor.
Eh şimdi söyleyin bana virüs, pandemi, aşı piyasası iftihar mı? İntihar mı?