“KKTC dünyanın en haksız ambargo ve izolasyonun altında kaldı”
Kapalı Maraş’ta yarın düzenlenecek toplantı öncesi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, BRT’ katıldığı “Burası Önemli” programında değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye Barolar Birliği’nin geçtiğimiz aylarda Ankara’da düzenlediği uluslararası sempozyumda Rumların Türklerle birleşmek istemdiğinin ortaya çıktığını ifade eden Feyzioğlu, “amaçları Kıbrıs Türk’ünü izolasyon ve kitlesel insan ihlali olan ambargo ile yıldırıp, Kıbrıs Türk gençliğini umutsuzluğa sevk etmek” dedi.
Annan planını iki toplumlu iki devletli federe devletleri düzenleyen bir plan olduğunu hatırlatan Feyzioğlu, Rumların bunu reddederek Kıbrıslı Türkleri Kıbrıs devleti diye sahiplendikleri Rum devletine ikinci sınıf vatandaş yapmaya çalıştığını kaydetti.
Kıbrıs’ın kaderini sadece Kıbrıs Türklerinin belirleyebileceğini belirten Feyzioğlu, “ben anavatan yavru vatan ayrımına da karşıyım. Benim iki vatanım var. bir vatandaşı olduğunu Türkiye Cumhuriyeti bir de gönülden vatandaşı olduğunum, kimlik kartını taşımadığım ama gönülden vatandaşı olduğumu egemen ve bağımsız bir devlet olan KKTC devletinin ülkesi” dedi.
Türkiye ile KKTC arasında menfaat çatışması olmadığını, olamayacağını belirten Feyzioğlu, Kuzey Kıbrıs’ın menfaati ne ise Türkiye’nin menfaatinin de o olduğunu vurguladı, Türkiye’nin Kıbrıs siyasetinde büyük değişiklik yapması gerektiğini kaydetti.
KKTC’nin dünyanın en haksız ambargo ve izolasyonunun altında kaldığını anlatan Feyzioğlu,yapılması gerekenin üretim ekonomisine geçmek olduğunu vurguladı.
Feyzioğlu, “KKTC üretmelidir. Üretmenin önündeki her türlü engel kaldırılmalıdır. Mesarya Ovası nasıl zengindir.Mesarya Ovası sulandığında ileri teknoloji tarıma geçildiğinde muazzam işler yapılabilir. Burada tarıma dayalı sanayi gelişmek zorunda. Öyle stratejik bir yerdeyiz ki inanılmaz bir ticaret üssüdür burası” dedi.
“Birleşme müzakereleri anlamını yitirdi” diyen Feyzioğlu, Türkiye’nin görevinin Kıbrıs Türküne gerçekten sarılabileceği, ulaşabileceği umudu vermek olduğunu, Maraş’ın bunun ete kemiğe bürünmüş şekli olduğunu ifade etti.
Kapalı Maraş’ın KKTC’nin egemenliğinde olduğunu belirten Feyzioğlu, “yarınki toplantı KKTC egemenliğinde kalmak kaydıyla sivil iskana açılmasıdır” dedi.
Doğu Akdeniz’de çok ciddi gelişmeler olduğunu anlatan Feyzioğlu, “KKTC ve Türkiye’nin İsrail, Mısır, AB Yunanistan ve Güney Kıbrıs tarafından çembere alınması girişimlerine karşı ‘biz bu çemberi reddediyoruz, bu çemberi yırtar atarız’ diye bir milli duruş sergilemektir bu” dedi.
Maraş’ın eski sakinlerine ait olduğunu belirten Feyzioğlu, “Maraş artık bir askeri güvenlik bölgesi olmaktan çıkmalı, sivillere açılmalıdır” ifadelerini kullandı.
Bu çerçevede Tanışmaz Mal Komisyonu’nun önünde 282 bekleyen dosya olduğunu kaydeden Feyzioğlu, “yaklaşık olarak 2 milyar Euro’ya tekamül edecek tazminattan bahsediyoruz. Maraş’ın eski sakinleri Maraş’a dönmek istiyor ve kendi hükümetleri ile de kavga ediyorlar. Çünkü Rum hükümeti Maraş’ın açılmasını istemiyor” dedi.
Bölgenin kentsel dönüşüme girmek zorunda olduğunu belirten Feyzioğlu, binaların yeniden yapımı ile Kıbrıs Türk’ünün ticaretinin artırılacağını, istihdam ortamlarının yaratılacağını söyledi.