KKTC-Türkiye Yılın En İyileri Ödül Töreninde Skandal!

Sanatçılar ödülü sahnede kırdı! İstanbul’da dün akşam gerçekleştirilen KKTC-Türkiye Yılın En İyileri Ödülleri'nde skandal yaşandı. Gözlerin Ardında Müzikal’i ile yılın en iyi yönetmeni ödülünü alacak olan Kemal Başar ve yılın en iyi oyuncusunu ödülünü olacak olan Kıbrıslı Türk Tiyatro Sanatçısı Eda Kandulu ödül törenini sahnede protesto ederek ödülü kırdı. Serdar Şengül'ün organize edip sunduğu ödül gecesinde Kıbrıslı Türkler’e saygısızlık yapıldığı gerekçesi ile ödülü sahnede kıran iki sanatçı alkışlar eşliğinde salondan ayrıldı. Eda Kandulu’nun paylaşımı şöyle: K.K.T.C Türkiye Yılın En İyileri Ödüllerine davetliydik. Daha baştan bu ne saçma ödül ismi dedik ya iyi niyetli olalım şimdi, bir şeyler yapmaya çalışıyor çocuk, bozguncu olmayalım diye düşündük. Yılın en iyi oyuncusu ödülünü alacağım, Kemâl Başar’ın da Gözlerin Ardında Müzikal’le yılın en iyi yönetmeni ödülünü alacağı organizasyonu düzenlediğini söyleyen Serdar Şengül tarafından aylar öncesinden söylenmişti. İyi tamam sağol diyoruz, boyuna ya Kemal Hocayı ya beni arıyor, ödül alacaksınız diyor, biz yine teşekkür ediyoruz. Organizasyon aşamasında öyle tuhaflıklar oldu ki asıl düzenleyen Serdar mı ondan da emin değilim. Sürekli arandık, sanki bizden bir şey isteniyordu, ben anlam veremedim. Sonuçta bir ödül alacağız, teşekkür edip durdum. Sonra ödül töreninin yeri son anda değişti. Niye diye sorduk, Cumhurbaşkanı gelecek, onun takdiri dendi. Hangi Cumhurbaşkanı, Mustafa Bey mi dedik, hayır Tayyip Beyefendi dedi. Kemal Hoca bunda bir gariplik olduğunu, Türkiye Cumhurbaşkanının bu küçük organizasyona gidecek zamanının olmadığını, K.K.T.C. Cumhurbaşkanının barış görüşmeleriyle uğraştığını, bir saçmalığa tanık olmamak için bizim de gitmememiz gerektiğini söylese de son anda katılalım, oyunbozan olmayalım dedik ve ekipçe 7 kişi katıldık. Bizim gbi yalanlara aldanan Gülse Birsel, Gülben Ergen, kimi modacılar, hepimiz memnuniyetsiz şekilde olan biteni izledik. Her haliyle berbat bir organizasyon. Tayyip Erdoğan’ın olmadığı zaten caddeye girdiğimizde belliydi de ne Türkiye’den ne K.K.T.C.’den bir devlet görevlisi yoktu. Salondaki 250 - 300 kişiden neredeyse her birine daha önce adını duymadığım tuhaf ödüller verildi. En iyi aile ödülü, en iyi iş adamı, en iyi matbaa gibi. Salonda Türk bayrağı var, K.K.T.C. bayrağı yok! K.K.T.C. ile ilgili hiçbir şey yok. Ünlü saydıklarına apar topar ödüllerini verdiler, alan kaçtı, sonra ödül töreni bitti, şimdi Kıbrıs’lılara ödül vereceğiz deyince baktık Kemal Hoca siz gelmeyin, burada durun dedi, sahneye doğru gidiyor, tanıdığımız için dövme niyetiyle gittiğini anladık, durdurmaya çalıştık. Kimsenin bayrağımı, vatanımı aşağılamaya hakkı yok. Kimsenin binbir çaba ile yaptığımız mesleğimizi aşağılamaya hakkı yok. Biz kendini bildiğimizden rica etmesek üstüne daha büyük rezillik olacaktı ve sahnede yaşananların fazlasını hak eden Serdar karşımızda pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Bu organizasyondan iğrendim. Bir de dördüncüsü yapılıyormuş. Buna kim, neden destek veriyor? Ödül çok mu önemli? Önemli olan saygıdır, insana insan gibi davranmaktır. Biz de Tiyatro Keyfi olarak insana saygı ve K.K.T.C.’yle ilgili bir organizasyona baştan gölge düşürmeyelim diye gittik ama yaşananlara inanamadık. Destek veren, para veren iş adamları, Kıbrıslılar, vatanımızın, bayrağımızın, milletimizin aşağılandığının farkında değiller mi? Böyle mi tanıtacağız K.K.T.C.’yi? Hem de anavatan Türkiye’de. Kınıyorum, protesto ediyorum.