Mecliste Aşı ve Covid-19 Tedbirleri Konuşuldu
Gündeminde Başkanlık Divanı seçimleri de bulunan Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu'nda aşı konusu ve Covid-19 tedbirleriyle ilgili hafta sonu yaşananlar konuşuldu.
Genel kurul oturumunun başında gerçekleşen sunuşlar bölümünde 2021 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın, Cumhuriyet Meclisi’nde görüşülmesine ilişkin programa yer verildi. Buna göre 2021 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın görüşülmesine, Perşembe günü başlanacak ve görüşmeler 3 Şubat Çarşamba günü tamamlanacak.
Bütçe görüşmeleri saat 10.00’da başlayacak ve ele alınan konuya yönelik görüşmelerin tamamlanmasıyla sona erecek. Programa göre ilk gün komite başkanı ve Maliye Bakanı Dursun Oğuz’un sunuş konuşmasının ardından bütçenin madde madde görüşülmesine geçilecek. Cuma günü Cumhurbaşkanlığı ve Meclis; 23 Ocak Pazartesi Mahkemeler, Hukuk Dairesi (Başsavcılık), Başbakanlık; 24 Ocak Salı Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı; 25 Ocak Çarşamba: Sayıştay, Ombudsman, Sağlık Bakanlığı; 28 Ocak Perşembe Dışişleri Bakanlığı, Turizm ve Çevre Bakanlığı; 29 Ocak Cuma Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı; 1 Şubat Pazartesi Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Polis Genel Müdürlüğü, İçişleri Bakanlığı; 2 Şubat Salı Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı, Kamu Hizmeti Komisyonu, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı; 3 Şubat Çarşamba Maliye Bakanlığı, gelirler bütçesi ve yasa tasarısı madde madde görüşülecek.
Daha sonra siyasal parti gruplarının komitelerde temsiliyetine ilişkin karar uyarınca oluşturulan KIBTEK’teki İhalelerde Usulsüzlük Yapılıp Yapılmadığına İlişkin Araştırma Komite üyeleri genel kurulun bilgisine ve onayına sunuldu. Genel kurul komitenin UBP’den Suat Atun, Menteş Gündüz ve Yasemin Öztürk; CTP’den Fikri Toros ve Salahi Şahiner; HP’den Gülşah Sanver Manavoğlu’ndan oluşmasını oybirliğiyle kabul etti.
Ardından, “Taşınmaz Mal Vergisi, Vergi Miktarları ve Vergi Oranları Hakkında Yasa Gücünde Kararname”ye ilişkin tezkere oyçokluğuyla kabul edildi.
ÖZYİĞİT: “CUMHURBAŞKANI, KIBRIS SORUNUNDA OLMAYACAK DUAYA AMİN DEMEYE ÇALIŞIYOR”
Cumhuriyet Meclis’nde 62. madde tahtında söz alan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Cumhurbaşkanlığı’nda yapılan Kıbrıs sorununa ilişkin toplantıya değindi.
Cumhurbaşkanının Kıbrıs sorununda “Olmayacak duaya amin demeye çalıştığını” savunan Özyiğit, iki devletli çözümün, “Türkiye isiyor”un arkasına sığınılarak gündeme taşındığını söyledi.
Özyiğit, Cumhurbaşkanının “iki devletli çözüm”, Dışişleri Bakanı’nın ise “konfederasyonu” gündeme taşıdığına işaret ederek, çelişkili ve farklı açıklamalarda bulunulan Kıbrıs sorununda bütünlük olmadığını savundu.
Bu şekilde beşli konferansa gidilmesi halinde, Kıbrıs Türk tarafının yeniden “uzlaşmaz taraf” olarak ilan edilmesi sonucunun ortaya çıkacağını ileri süren Özyiğit, bu konuların açıkça ele alınıp, tartışılması gerektiğini kaydetti.
Özyiğit, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararları ile Bakanlar Kurulu arasındaki çelişkilerin toplumda kaos yarattığını, kimsenin ne yapacağını bilmediğini söyledi.
Aşı programının da sıkıntılı olduğunu dile getiren Özyiğit, “Kimler nasıl aşılanacak belli değil” dedi.
ÖZERSAY: “AŞI PROGRAMI DÜZGÜN ŞEKİLDE UYGULANMALI.. HALKIN GÜVENİNİ KAZANMAK İÇİN BU ŞART”
HP Genel Başkanı Kudret Özersay da konuşmasında, hükümetin sağlıktaki krizi çözmediğini toplumun zarar gördüğünü iddia etti.
Aşı ile ilgili sosyal medyadan yapılan paylaşımların “aşılama programına uyulmadığı, keyfi bir uygulama yapıldığı” izlenimi yarattığını savunan Özersay, Sağlık Bakanı’nın yaptığı açıklamalarda hazırlıklı olduklarını belirttiğini ancak görüntünün “öyle olmadığını” söyledi.
Sağlık Bakanı Ali Pilli’ye aşı programını düzgün şekilde uygulaması çağrısında bulunan Özersay, halkın güvenini kazanmak için bunu yapmak gerektiğini kaydetti.
Özersay, Bakanlar Kurulu ile Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi arasındaki “çelişkilerin kamuoyunda, kaygı, belirsizlik ve güvensizliği tetiklediğini” savundu. Belirsizliği giderecek bilgilendirmenin de yapılmadığını söyleyen Özersay, bu çelişkinin oluşmaması adına gerekirse Bakanlar Kurulu’na komite üyelerinin de katılabileceğini belirtti. Özersay ayrıca açıklamaların anlaşılır ve açık şekilde yapılması ve alınan kararların gerekçelerinin anlatılması önerisinde bulundu.
Başbakanın hayat pahalılığının dondurma kararı ile ortaya çıkacak 100 milyon TL’lik artı kaynağın reel sektöre destek için kullanılacağına ilişkin açıklamasını hatırlatan Özersay, bu uygulamanın, kısa süre önce maaşların ödenmesinde 100 milyon TL’lik açık olduğu yönündeki açıklamayla ilgisi oldup olmadığını sordu.
Özersay, “Bu 100 milyon TL, maaşları ödemek için mi, yoksa reel sektörü desteklemek için mi kullanılacak. Bir de bu parayla reel sektörü nasıl destekleneceğini bilmek istiyoruz” dedi.
ERHÜRMAN: “DÜN GECE HUKUKA AYKIRI BİR REVİZYON YAPILDI. HUKUKİ AÇIDAN BU AĞIR YETKİ TECAVÜZÜDÜR”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Mart ayında başlayan pandeminin ilk yılının dolmak üzere olduğunu ve hükümetin büyük ortağının bu sürede hiç değişmediğine işaret ederek, yaşanan karmaşaya anlam veremediklerini belirtti.
Erhürman, komite ve Bakanlar Kurulu arasında dün yaşanan “keşmekeşin” taşların hala yerine oturmadığının göstergesi olduğunu iddia ederek, “Üst Komitenin sokağa çıkma kararı, kapatma kararı üretemeyeceği biliniyorsa komite nasıl böyle bir karar alabiliyor?” diye sordu.
Tufan Erhürman, komitenin öneri ve kararlarının beraber yazılması, Bakanlar Kurulu’nda kararların ret edilmesi ve revize edilmesi ile revizyon yapanın kararı üreten olmaması konularında yaşananları eleştirdi.
Hukuka aykırı davranıldığını ileri süren Erhürman, bir tek şahsın komite kararlarını revize edememesi gerektiğini söyledi. Erhürman, dün gece hukuka aykırı bir revizyon yapıldığını, hukuki açıdan bunun “ağır yetki tecavüzü” olduğunu savundu.
Komitenin varlığının tartışılır hale getirildiğini savunan Erhürman, hukuka ve komiteye olan güvenin sarsıldığını iddia etti.
Erhürman, tam kapanma tedbirinin hangi kriterler oluştuğunda alınan bir tedbir olduğunu sorarak, ortaya bir kriter konması gerektiğini söyledi.
Ülkede ciddi bir otorite boşluğu ve kaos yaşandığını savunan Erhürman, istenilen kararlara uyulup, istenilmeyen kararlara uyulmaması gibi bir görüntü ortaya çıktığına işaret etti. Erhürman, “O zaman bir sürü karar alın, herkes istediğini seçsin ve ona uysun” dedi.
Aşılama süreci ve aşılamalarda “torpil yapılıyor” iddialarının gündeme geldiğini söyleyen Erhürman, aşılanma programının şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması çağrısında bulundu.
Hükümetin ekonomiyle ilgili vizyonu bulunmadığını ileri süren Erhürman, zamları hayat pahalılığını vermek için yaptığını açıklayan hükümetin şimdi de hayat pahalılığı artışını reel sektöre aktaracağını açıklandığını ancak bunun nasıl verileceğinin belli olmadığını savundu.
Erhürman, pandemi döneminde ayakta kalmak için ciddi bir çaba içinde olup, ekstra hizmetler vermek durumunda kalan belediyelerin gelir ve giderlerinde düşüş yaşandığına işaret ederek, 70 milyon TL pandemi ödeneği ayrılmazsa belediyelerin maaşları ödemekte dahi güçlük çekeceklerini söyledi.
Unutulmasına izin vermeyecekleri erken seçim çağrısının iktidara yönlendirilmiş bir çağrı olduğunu söyleyen Erhürman, “Siz hükümetinize güvenmiyorsunuz, milletvekilleriniz de size güvenmiyor” dedi.
Erhürman, 5+1 konferansına Cumhurbaşkanlığında şu an ilan edilmiş yaklaşımlarla gidilmesi halinde Rum lider Anastasiadis’in Güvenlik Konseyi kararlarına uyan taraf, Kıbrıs Türk tarafının da konsey kararlarına uymayan ve çözüm istemeyen taraf ilan edileceğini söyledi. Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk halkı bu duruma düşürülürse, bunun bedeli çok ağır olur. Herkesin kendi pozisyonunu gözden geçirmesine fayda var. Bu yaklaşım kapsamlı çözümünden uzaklaşmış bir yaklaşımdır” şeklinde devam etti.