Lefkoşa’da meydana gelen üç kuyumcu soygununda çalınan ve günlerdir aranan 31 adet pırlanta taşının aslında polis hücrelerinde olduğu anlaşıldı. Kayıp pırlantaları, İranlı 4 soyguncudan birinin yakalanacaklarını anlayınca kaldıkları otel odasında naylona sararak yuttuğu ve götürüldüğü polis karakolunda, tuvalette dışkılama yoluyla çıkarıp, kaldığı hücredeki battaniyenin arasında sakladığı ortaya çıktı.
İranlı 4 soyguncunun önceki günkü firarı ve sonrasında yakalanmaları, kayıp çalıntı pırlantaların bulunmasını da sağladı. BM askerleri tarafından ara bölgede yakalanıp, KKTC’ye iade edildikleri sırada zanlılardan Saeid Rohani’nin ağzında bir şey olduğunu fark eden polis, Rohani’nin pırlantaları yeniden yutmasını önledi.
“Pırlanta taşları sahteydi” demişti…
Tasarrufunda pırlanta cihazı bulunan zanlılardan Majid Emami isimli zanlı, firar etmeden önceki celsede mahkemede söz alarak soygunları gerçekleştirdiklerini itiraf etmiş ve “Mahkemeden özür dilerim. Pırlantaların hiçbiri gerçek pırlanta değildi. Hepsi sahteydi. Biz bu işi yaptık ama ailemizin bir suçu yok” demişti.
Üç soygunu gerçekleştiren profesyonel hırsızlardan ikisi 19 Eylül’de KKTC’den çıkış yapmış, üç kilo altını almak için adaya geri dönmüştü.
İran uyruklu profesyonel hırsızlardan Majid Emami ve Mansour Rajabi 29 Eylül’de Ercan Havaalanı’ndan yurtdışına çıkış yapacakları esnada Erdinç ve Altınbaş Kuyumculuk’tan sirkat edilen 656.24 gram çalıntı altınlarla yakalanmıştı.
Yardım yataklık tespit edilmedi
Öte yandan, önceki gün Lefkoşa Polis Müdürlüğü’nde gerçekleşen firar olayıyla ilgili Denetleme Kurulu’nun dün de gün boyu soruşturma yaptığı ve firar olayında hücrede görevli polis mensubunun yardım ve yataklık yapmadığı sonucuna varıldığı öğrenildi.
Bugün mahkemeye çıkarılacaklar
Tutuklu bulundukları Lefkoşa Polis Müdürlüğü’ndeki hücrelerinden önceki gün sabah erken saatlerde havalandırma boşluğundaki demiri sökerek firar eden ve 16 saat sonra saat 21.00 sıralarında ara bölgede Birleşmiş Milletler Barış Gücü tarafından yakalanan İran uyruklu Saeid Rohani (53), Majid Emami (37), Arash Nourbarkish (28) ve Mansour Rajabi (24), bugün teminat duruşmasına çıkarılacak.
Lefkoşa’da Dereboyu’nda eski makarna fabrikası bölgesinde fark edilen firariler, polisi görünce saklandıkları yerden koşarak güneye geçmeye çalışırken ara bölgede BM Barış Gücü askerleri tarafından yakalanmıştı.
Üç kuyumcu soygunuyla bağlantıları tespit edilmişti
Polis, 4 soyguncunun 24 Temmuz’da, saat 05.00’te, Lefkoşa’da Metropol bölgesinde Lal Kuyumculuk’un kuzeye bakan ön vitrin camını taşla kırarak hasara uğratıp vitrinde bulunan 27 adet Dizel marka kol saati çaldıklarını açıklamıştı.
Polis, firarilerin 10 Eylül’de saat 04.00’te aynı cadde üzerinde bulunan Erdinç Küçükuncular’a ait Erdinç
Kuyumculuk’un batıya bakan vitrin camının ön kısmındaki panjurun sert cisimle zorlanıp hasara uğratıldıktan sonra açılıp, arkasındaki vitrin camının kırılıp, vitrinde sergilenen 197 bin TL değerindeki bin 623 gram ziynet eşyasının sirkat eden zanlılar olduğunu tespit etmişti.
4 soyguncu, 15 Eylül’de ise saat 04.20’de Lefkoşa’da Küçük Kaymaklı bölgesinde Muhtar Yusuf Galeria
isimli işyerinde faaliyet gösteren ve işletmeciliğini Lefkoşa’da sakin Mustafa Ulu’nun yapmakta olduğu Ali Vakkas Altınbaş Kuyumculuk Ltd. isimli işyerinin kuzeye bakan alüminyum ve camdan mamul arka vitrin camı kapısını sert cisimle kırarak içeri girmiş ve dükkân içerisinden toplam 800 bin TL değerinde bin 500 gram ağırlığındaki altın ve pırlantaları çalmıştı.
Polis, 31 pırlanta taşı, 717 gram altın ve 12 bin TL değerindeki Dizel marka kol saatinin tespit edilemediğini açıklamıştı.
Suç ortakları cezaevine gönderilmişti
Havaalanında çantalarında çalıntı altınlardan bulunan İranlı 5 zanlı cezaevine gönderilirken, soygunu işlediği düşünülen 4 zanlı aleyhine 8 gün daha tutukluluk emri alınmıştı.
Geçen hafta, 29 Eylül’de Ercan Havaalanı’ndan çantalarında çalıntı altınlarla çıkış yapmak isterken yakalanan Gholamreza Emami, Sanaz Akbari, Zarınbano Esfandiari, Arezo Afrasiabian ve Nahid Moshar’ın, 5 yıl hapislik cezası öngören ‘Hırsızlık mal kabulü’ suçuyla mahkemeye çıkarılmış, 20 günü aşmayan süreyle Merkezi Cezaevi’nde hükümsüz tutuklu kalmasına karar verilmişti.