Gönyeli’de, 7 yaşındaki oğlu Ercan Kaya Kunduracı’yı b ıçaklayarak ö ldüren 36 yaşındaki Bilge Lord Kunduracı’nın avukatının, müvekkilinin, akıl hastası olduğu gerekçesiyle Yüksek Mahkeme’ye dosyaladığı dava dün görüşüldü.
Başını yerden hiç kaldırmayan ve sakince mahkemeye gelen Kunduracı, yine tepkisiz bir şekilde polis eşliğinde mahkemeden ayrıldı.
Gülden Çiftçioğlu’nun başkanlığında, Bertan Özerdağ ve Beril Çağdal’dan oluşan Yüksek Mahkeme heyetinin huzurundaki davada, KKTC Başsavcılığı adına Kıdemli Savcı Ahmet Varol, savunma adına Avukat Mehmet Kaptan Bensen mahkemede hazır bulundu.
Savunma avukatı, müvekkilinin Bilge Lord’un ‘akıl hastası’ olduğunu iddia ederken, iddia makamı olarak davayı yürüten Kıdemli Savcı Ahmet Varol, savunmanın ‘akıl hastalığı’ gerekçesiyle İstinaf Mahkemesi’ne başvurmamış olsaydı, zaten Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanığın akıl sağlığı ile ilgili doktorları dinleteceğini belirtti.
Yüksek Mahkeme, davayı karar için süresiz ertelerken, 7 Ocak’ta davayı görüşen Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi de davayı 25 Ocak tarihine tehir etmişti.
Bensen: Müvekkilim ( Bilge Lord ) akıl hastası
Avukat Mehmet Kaptan Bensen, 5 istinaf gerekçesi olduğunu belirtip, “Suçumuzu kabul ediyoruz ama müvekkilim akıl hastasıdır ve olması gereken yer cezaevi değil, akıl hastanesidir” savunmasında bulundu.
Bensen, olay günü hem kanında hem de tasarrufunda ağır akıl hastalarına verilen ilaçlar bulunduğunu söyleyerek, sanığın hem hukuki hem de ceza-i ehliyeti açısından adli psikiyatr talebinin alt mahkeme tarafından reddedilmesinin hata olduğunu savundu.
Bensen, “Suçu işlediği anda akli dengesi yoksa, cezai sorumluluğu yoktur” dedi. Bensen, bu durumu ispat etmek için tanık dinleteceklerini ancak masrafa ve zaman kaybına neden olmaması açısından hem hukuki hem de ceza-i ehliyeti açısından adli psikiyatr tarafından muayene edilmesi gerektiğini savundu.
Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanığın sadece hukuki ehliyetinin denetlenmesi konusunda emir verdiğini söyleyen Bensen, “Duruşma yapılmadan sanığın hem ceza-i ehliyetinin hem de hukuki ehliyetinin de incelenmesi gereksiz masraf ve zaman kaybını önleyecektir” dedi.
Devlet hastanesinde adli psikiyatr olmadığını belirten Bensen, adadaki tek adli psikiyatrın Doç Dr. Mehmet Çakıcı olduğunu ve sanığın bu uzman tarafından muayene edilmesi gerektiğini savundu.
Bensen, ayrıca cinayetin öncesinde sanığı muayene eden üç psikiyatr ve bir psikolog raporunun mahkemeye sunulmamasının hata olduğunu ileri sürdü.
Varol: 7 Ocak’ta uzman doktorlar gelecekti
Kıdemli Savcı Ahmet Varol, 26- 27 Mayıs 2018 tarihleri arasında cinayetin işlendiğini, sanığın anne, maktulün ise oğlu olduğunu, sanığın tutuklanıp cezaevine gönderildiğini ve bugün yargılanmaya gelindiğini anımsattı.
Tüm evrakların ve olaya ilişkin görüntülerin müdafaaya verildiğini söyleyen Varol, tüm belgelerin mahkemeye sunulacağını ve 70 tanığın dinleneceğini kaydetti.
Ahmet Varol, sanığın akıl sağlığıyla ilgili raporlar da dahil, tüm belgelerin günü geldiğinde müdafaaya verileceğini söyledi.
Varol, alt mahkemenin şu anda sanığın ithama cevap verip, veremeyeceğini anlamak istediğini ve bu nedenle uzmanlardan rapor istediğini belirtti.
Varol, “Eğer sanık akıl hastasıysa, konu Bakanlar Kurulu’na bildirilecek ve sanık akıl hastanesine sevk edilecek. Alt mahkeme, sanığın ilk nazarda ithamı anlayıp anlamadığının belirlenmesini sağlamak zorunda. Zaten müdafaa bu istinafı yapmamış olsaydı 7 Ocak’ta uzman doktorlar gelip, akıl hastası olup olmadığını açıklayacaktı. Yargılamada gecikmeye neden olan savcılık değil, bu istinafı dosyalayan savunmadır” dedi.
“Bu davada, dava ekonomisi uygulayacak değilim”
Savcı Ahmet Varol, şöyle devam etti:
“Esas iddia, sanık ‘suçumu kabul ediyorum ama akıl hastasıyım’ diyor. Tüm şahadeti, suça bağlayıcı tüm unsurları mahkemeye sunarak, ispat etme yükümlülüğüm var. Bir annenin, oğlunu gece boyunca, farklı saatlerde bıçakladığı bir davada, dava ekonomisi uygulayacak değilim. En ince ayrıntılarına kadar, davanın detaylarını mahkemeye aktarmak zorundayım. Ben adaletin peşindeyim. Tüm verilerimi Ağır Ceza Mahkemesi’ne aktarmakla mükellefim. Akıl hastalığında bir ilerleme süreci vardır. Polisin araştırmaları var. Olayın iki gün öncesinde sanığın yaptıklarına ilişkin şahadetler var. Bu davada kısa yol uygulanamaz. 70 tanık var. Bu dava, dava ekonomisi yapılacak kapsamda değil. Şekli şemali ile ilk kez ülkemizde görülen ve bir annenin, oğlunu 18 saat içerisinde yaptığı fiiller neticesinde gelişen bir davadan söz ediyoruz. Sanığın önce suçlamayı anlayıp, anlamadığı anlaşılmalı. Cinayetin işlendiği dönemde akli dengesinin yerinde olup olmadığını ise, sanığı o dönemde muayene eden doktorlar söyleyecek. Bu aşamada adli psikiyatra görünmesinin anlamı yok. İlk aşamada yasal mevzuata göre, ithamı anlayıp, anlamadığını görmemiz gerekiyor. Müdafaanın, yargılanma sürecinde uzman tanıklar getirip, dinletebilir. Engeli yok. Alt mahkeme doğru bir karar verdi.”
Heyet, davayı kararı okunmak üzere süresiz erteledi.
Ağır Ceza da rapor istemişti…
Bilge Lord Kunduracı’nın avukatı, Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi’nde de sanığın, konu suçun işlenmesinin öncesinde psikiyatr tedavisi gördüğünü, ağır ilaçlar kullandığını ve boşanma aşamasında olduğunu belirtip, suçun işlendiği anda ceza-i ehliyeti olmadığını iddia etmişti.
Başkan Fadıl Aksun, önceki celsede, sanık Bilge Lord Kunduracı’nın avukatının iddiaları üzerine, sanığın akıl sağlığı açısından ithamı anlama yetisinin olup olmadığı, akıl sağlığı açısından duruşmanın seyrini genel olarak kavrama ve yargılama boyunca müdafaasını yapan avukata gerekli gördüğü bilgiyi veya talimatı verme kapasitesinin olup olmadığı noktalarında soruşturma açtığını belirtmişti.
Fadıl Aksun, ithamı anlama yetisi olup olmadığı açısından Barış, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin başhekimi ve sanığı muayene etmemiş iki psikiyatr tarafından muayene edilmesine karar vermişti.
Olay nasıl olmuştu?
Gönyeli’de sakin zanlı Bilge Lord Kunduracı, ayrılma aşamasında olduğu eşi Ercan Kunduracı’nın, 25 Mayıs 2018 tarihinde, sosyal medya hesabındaki bir paylaşımına sinirlenerek, kendisiyle yaşayan oğlu Ercan Kaya Kunduracı’yı ö l dürmeye karar vermiş ve 7 yaşındaki oğlunu iki gün art arda b çaklayarak ö l dürmüştü.
Anne Kunduracı, 26 Mayıs Cumartesi günü akşam saatlerinde, oğlu Ercan’ı, yatağında uyuduğu sırada, evde bulunan bir b ıçakla yaraladığını, ancak, fiili gerçekleştiremediğini ve ertesi gün sabah 08.00’de, oğlunu, yine aynı b ıçakla göğüs ve karın boşluğundan defalarca b ıçaklayıp öldürdüğünü itiraf etmişti.
7 yaşındaki Ercan Kaya Kunduracı’nın üzerinde, göğüs ve karın kısmında 4’ü ö ldürücü, 19 adet b ıçak yarası,12’si ise yüzeysel kesi olup toplam 31 b ıçak darbesi tespit edilmişti.
Polis, çocuğun avuç içlerinde olay anında annesine direndiğini gösteren 4 kesi olduğuna vurgu yapmış ve çocuğun vücudunda darp izi olmadığını mahkemeye aktarmıştı.
Zanlı Bilge Lord Kunduracı, ilk tutuklandığı an polise ifade vermişti. 7 yaşındaki Ercan Kunduracı’ya otopsi yapılmış ve ö lüm sebebinin ise d elici ve k esici alet yarasına bağlı olarak gelişen iç ve dış kanama olduğu tespit edilmişti.
Torununu yatağında kanlar içinde bulan dede Tahir Lord da kalp krizi geçirerek, yaşamını yitirmişti.
GÜNCEL
18 Kasım 2024GENEL
18 Kasım 2024KIBRIS
18 Kasım 2024GÜNDEM
18 Kasım 20243. SAYFA
18 Kasım 20243. SAYFA
18 Kasım 20243. SAYFA
18 Kasım 2024