Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) Ankara’da düzenlediği “Kıbrıs’ta Son Söz” konulu panelde konuşan TC Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, KKTC’nin ve Türkiye’nin tarihi bağlarla birbirine bağlı olduğunu söyleyerek, Türkiye için istedikleri güven ve refahı KKTC için de dilediklerini kaydetti.
İki halkın siyasi eşitliğine dayalı adil bir çözümde yana olduklarını, Türk tarafının bunu her zaman ortaya koyduğunu belirten Gül, “Çözümden kaçan, masadan kalkan hep Rumlar oldu” dedi.
Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliğinin ve güvenliğinin sağlanmasının en önemli nokta olduğunu kaydeden Gül, “Rum kesiminin tek yanlı yürüttüğü hidrokarbon faaliyetleri tehlike içeriyor. Buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz’deki zenginliklerde Kıbrıslı Türklerin de hakkı olduğunu, Türkiye’nin Kıbrıslı Türklerinin haklarını koruma kararlılığını koruduğunu söyleyen Gül, Kıbrıs konusuna partiler üzerinde, milli bir dava olarak baktıklarını söyledi.
Gül, “Garantör ülke olarak Kıbrıs Türk halkının her zaman yanında olacağız” dedi.
TAÇOY
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy da panelin açılışında konuşma yaptı.
Taçoy, “Ekonomik yönden, kendini kabul ettiren bir ülke olmak için çaba içindeyiz.Bu yönde adımlarımızı en iyi şekilde atıyoruz.Ekonomik önlemlerimizi alıyoruz.Yatırımlarımızı, yasalarımızı buna göre düzenliyoruz. Gelişen teknolojik unsurlarla 2020’nin bilişim adası olmak için de bir fırsat olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Kuzey Kıbrıs’ın güvenilir, iyi niyetli, adaletten ve hakkaniyetten yana bir ülke olduğunu her fırsatta dile getirdiğini belirten Taçoy, “Attığımız her adım, halkımızın, refah ve huzuru içindir” vurgusunda bulundu.
Üniversitelerle ilgili de konuşan Taçoy, “Bu alandaki her gelişme Kıbrıs Rum siyasetçilerini Kıbrıs Türkü’nü teslim alma konusundaki iştahını kırıyor” dedi.
Üniversitelerin Kıbrıs Türklerinin uluslararası alandaki görünürlüğüne bilim yoluyla ciddi katkı sağladığını belirten Bakan Taçoy, Kıbrıs Rum kesiminin arkasına AB’yi de alarak ülkedeki üniversitelere yönelik propaganda yaptığını söyledi.
Taçoy, “Bu karşı propaganda faaliyetlerine rağmen üçüncü ülkelerden öğrenci ve öğretim üyemiz sürekli artıyor. Üçüncü ülkelerden öğrenci sayımızdaki artışın sağlanmasında YÖK’ün çok ciddi destek verdiğini görüyor ve gurur duyuyoruz. Kuzey Kıbrıs hükümeti olarak üniversitelerimizle ortak kamu ve bilim diplomasisi yoluyla BM’nin çarpık statüko anlayışını dünyanın gündemine taşıyacağız. Hedefimiz bu” dedi.
Elektrik konusunda da konuşan Bakan Taçoy, “Biz, enterkonnekte sistemi Anavatan Türkiye’yle de bir an önce kurmak istiyoruz ki bu rezervi üstümüze alabilelim ve en uygun şekilde istifade edebilelim. Bu projenin KKTC’deki elektrik fiyatlarını ilk başlarda ciddi oranda indireceğini düşünüyoruz” dedi.
Bakan Taçoy, “Gelecek için kaçınılmaz olan deniz yoluyla enterkonnektenin bir an önce kurulumunun gerçekleşmesi. Ayrıca yine deniz altı doğal gaz hattının planlanarak 2025 hedefine konulması şart” şeklinde konuştu.
Taçoy, KKTC’de üretilen enerjinin hem daha ucuz hem de daha çevreci noktalara ulaşabilmesini istediklerini söyledi.
Doğal gaz konusunda da konuşan Taçoy, “Kıbrıs’ta, haklarımızdan asla ödün vermeyeceğiz. Rumların uzlaşmaz tutumu bizleri Doğu Akdeniz’de daha da güçlü duruma getirmiştir. Türkiye’miz bugün Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon arama faaliyetlerinde söz sahibi olmuşsa bunu sondaj ve sismik araştırma gemilerimize borçluyuz” dedi.
Uluslararası şirketleri uyaran Taçoy, “Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatlerine zarar verecek şekilde atacakları adımlar onlara ciddi bedeller ödetebilir.Uluslararası şirketler, Rumların oyununa gelmemelidir” şeklinde konuştu.
FEYZİOĞLU
Panelin ev sahibi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da açılışta konuştu.
Feyzioğlu, Kıbrıs’la ilgili Türkiye’de ve dünyada yapılmış en kapsamlı toplantıyı düzenlediklerini, Türkiye Barolar Birliği olarak bununla gurur duyduklarını söyledi.
Metin Feyzioğlu, KKTC’nin güvenliğinin Türkiye’den, Türkiye’nin güvenliğinin de Kıbrıs’tan başladığını belirterek, “Kıbrıs Türkü’nün refahı Türkiye’den, Türkiye’nin refahı da KKTC’den başlar” dedi.
Annan Planı’nı reddeden Rumların Avrupa Birliği’ne kabul edilmesinin Kıbrıs’ta federal bir çözüm ihtimalini tamamen ortadan kaldırdığını belirten Metin Feyzioğlu, “Türkiye ve Kuzey Kıbrıs olarak yeni bir strateji belirlemeliyiz” dedi.
Rumların Kıbrıslı Türkleri azınlık olarak gördüğünü, kurucu devlette bunun kabul edilemeyeceğini söyleyen Metin Feyzioğlu, “O zaman daha neyi konuşuyoruz? Kıbrıs’ta birleşme çabasından vazgeçmeli, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak refah ve güvenlik içinde yoluna devam etmesini sağlamalıyız. KKTC kendi ayakları üzerinde durmak, üretmek zorundadır. Bunu sağlamak boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.
Hava taşımacılığı ve spor gibi alanlarda Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargolarına savaş açılması gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, “Rumların şımarıklığıyla Kıbrıs Türk toplumunun insan haklarını ihlal ediyor. Bu kabul edilemez.” dedi.
Kapalı Maraş üzerindeki egemenliğin KKTC’de olduğunu da söyleyen Metin Feyzioğlu, “Tapular ve egemenlik bizde kalmak kaydıyla çalışmalar yapılıyor. Türkiye Barolar Birliği olarak Kapalı Maraş’ta görev gücü yapmayı teklif ediyoruz” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmaların ardından panel, oturumla sürüyor.
GÜNCEL
15 Kasım 2024GENEL
15 Kasım 2024KIBRIS
15 Kasım 2024GÜNDEM
15 Kasım 20243. SAYFA
15 Kasım 20243. SAYFA
15 Kasım 20243. SAYFA
15 Kasım 2024