Eski KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik sözlerine tepki gösteren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Türkiye’nin dış politikası hakkında konuşması, tek kelimeyle hadsizlik ve talihsizliktir. Türkiye hakkında konuşmak onun çapını aşar” dedi.
Akıncı’nın yaptığı açıklamaya ilişkin AA muhabirine konuşan Oktay, “Kendi bağımsız ve egemen devletini dile getiremeyecek, savunamayacak kadar dış mihraklara bağımlı bir şahsın, Türkiye gündemi ve Türkiye’nin dış politikası hakkında konuşması, tek kelimeyle hadsizlik ve talihsizliktir. Türkiye hakkında konuşmak onun çapını aşar.” dedi.
Mustafa Akıncı’nın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşıma tepki gösteren Oktay, “20 yıldır girdiği tüm seçimlerde halkının teveccühünü kazanan bir lidere, Cumhurbaşkanımıza dil uzatması da hadsizlikte geldiği son noktanın bir işaretidir.” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, şunları kaydetti:
“Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde yürüttüğü kişilikli ve vakurlu dış politikasının sonuçlarını, Doğu Akdeniz dahil her alanda almaktadır. Türkiye’nin sergilediği dik duruşun mesajını, bahsi geçen diplomatlar ve ülkeler almışken, bu şahıs ne yazık ki alamamış. Akıncı’nın, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile bu kadar yakından ilgili olması da aynı kaynaklardan beslendiklerinin açık bir göstergesidir. Türkiye ve KKTC ilişkileri her daim iyi ve güçlü olacak. Bu birlikteliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecek.”
İşte Mustafa Akıncının o paylaşımı,
Türkiye’de tek adam rejimi ekonomik ve siyasal anlamda hızla ülkeyi yıkıma doğru sürüklüyor. Her açıdan Türkiye’nin etkisi altında bulunan KKTC’de de maalesef durum vahim bir noktadadır. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve daha bir çok kişinin özgürlüklerinden yoksun halde tutulması, bazı aydınların Türkiye dışında yaşamak zorunda bırakılması hiç bir çağdaş hukuk normuyla açıklanamaz. Ali Bizden, Ahmet An ve Ali Kişmir’in Türkiye’ye girişini yasaklayan anlayış da aynı hukuksuz siyasetin bir sonucudur. 10 yabancı büyükelçiyi Türkiye’den kovma noktasına varan bu antidemokratik siyaset duvara toslamaya mahkumdur. Ne yazık ki, acısını Türkiye’de yaşayanlar kadar, hatta fazlasıyla Kıbrıslı Türkler de çekmektedir. Ekonomik, siyasal iflas ve yozlaşma Kıbrıslı Türkleri de derinden etkilemektedir. Çıkış yolu, evrensel hukuk normlarına, insan haklarına, demokratik ilkelere saygılı, dünya ile barışık bir politika izlenmesinden geçmektedir. Kıbrıs’ta da olmayacak formüllerle zamana oynamayı bırakarak, tek mümkün çözüm olan federal çözüm doğrultusunda, uluslararası toplumla işbirliği içinde çalışmak zorunluluğu vardır. Türkiye’de ve Kıbrıs’ta daha iyi bir geleceğe ulaşabilmenin yolu budur.
GÜNCEL
17 Kasım 2024GENEL
17 Kasım 2024KIBRIS
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 2024