Yılladır ülkemizin en ciddi sorunlarından olan trafik kazalarında ortaya çıkan tablo çok acı... Kuzey Kıbrıs’ta son 16 yıl içinde, meydana gelen binlerce trafik kazasında kayıplarımız çok büyük
Emine UYSAL
Ülkemizde son 16 yılda meydana gelen 603 ölümlü kazada 722 kişi trafik kurbanı oldu. 1 Ocak 2001’den 31 Aralık 2015’e kadar meydana gelen toplam 53 bin 316 trafik kazasında 12 bin 658 kişi de yaralandı.
2001’de 60, 2002’de 41, 2003’te 53, 2004’te 76, 2005’de 64, 2006’da 48, 2007’de 47, 2008’de 48, 2009’da 44, 2010’da 42, 2011’de 41, 2012’de 24, 2013’te 49, 2014’te 29, 2015’te 28, 2016 yılında ise 28 kişi kazalarda yaşamını yitirdi.
Ölümlü kazaların nedenleri incelendiğinde ise, “aşırı sürat” yıllardır ilk sırada yer alıyor. “Yolun solunu tutmama”, “alkollü araç kullanma”, “kavşakta durmama”, “dikkatsiz sürüş”, “ani sağa dönüş”, “tehlikeli mahalde araç geçme ihlalleri” de ölüme sebep olan başlıklar arasında hep yerini koruyor.
Avcı: Trafik kazalarının azalması için hiçbir adım atılmadı
Trafik Kazalarını Önleme Derneği Başkanı Dr. Mehmet Avcı, son 16 yılda meydana gelen ölümlü trafik kazalarında ortaya çıkan tablonun oldukça üzücü ve ürkütücü olduğunu söyledi.
KIBRIS’a konuşan Avcı, tablonun oldukça yıkıcı olduğunu belirterek, hükümetleri alabilecekleri birçok önlemi almamakla suçladı.
Avcı, bu yıl şu ana kadar 28 kişinin yaşamını yitirdiğine işaret ederek, “Bu yılki ölümlü kazalarda çocuk traktör sürücüsünün, emniyet kemeri bağlı olmayanların, bebek koltuğuna oturtulmayan bebeklerin yaralanma ve ölümlerini ve aşırı süratin yine ilk sırada olduğunu görüyoruz” dedi.
Avcı, şöyle devam etti:
“Son bir yıla baktığımızda trafik kazalarının azalması için hiçbir adım atılmadığını görüyoruz. Yollarda önlem alınmadı. Yoldaki güvenlik altyapısı, boyama, aydınlatma, asfaltı yenileme çalışmalarının hiçbiri yapılmadı. Polis devriyeleri adeta yoldan çekildi. Ehliyet verme sistemi inatla düzeltilmedi. Sınav sistemine kimse dokunmak istemedi. Trafik kampanyaları düzenlenmedi. Trafik kazalarını önleyecek hiçbir yeni yasa yapılmadı. Hiçbir yasa güncellenmesi de olmadı. Örnek verecek olursak, bu yıl en son traktör kazasında 14 yaşındaki sürücü çocuğun ölümünde bile böyle bir olayın tekrarlanmaması için, herhangi bir açıklama, herhangi bir uyarı veya herhangi bir tedbir alınması gündeme getirilmedi.”
“Trafik Dairesi’nin varlığını hissetmedik”
Trafik Dairesi’nin, trafikteki yetkilerin tek elde toplanması, doğru ve hızlı kararların alınması için kurulduğunu anımsatan Avcı, bu dairenin varlığının hissedilmediğini belirtti.
Dr. Mehmet Avcı, “Daire, bu tür uygulamaların doğru yapılmasını sağlayacak, kampanya, bilgilendirme, eğitim, denetim ve cezalandırma çalışmalarını yapsaydı, en az 5-10 kişi ölümden kurtulmuş olacaktı ancak daire kurulduğu günden beri kadroları oluşturulmadı, trafik kazalarını azaltmak adına hiçbir önleme imza atmadı, varlığını hissettirmedi ve ülkede trafik kaosunun daha da kötüleşmesine seyirci kalındı” dedi.
Avcı, Ulaştırma Bakanlığı’nı son dönemlerde kiralık arabaların plaka renklerini değiştirerek daha da tehlikeli bir durum yaratmakla eleştirdi.
Avcı, şöyle devam etti:
“Seyrüsefer affı getirilmesi düşünülmüş ancak araçların teknik muayenesi için hiçbir alet alınmamıştır. Mevcut plakaların sahtelenmemesi için hazır olan tüzükler çıkarılmamıştır. Avrupa Birliği ile birlikte hazırlanan Ehliyet Sınav Tüzüğü, Şoför Okulları Tüzüğü, Ehliyet Müfettişleri Tüzüğü ve Sürücülerde Sağlık Tüzüğü, hazır oldukları halde, trafik dairesinde çekmecede kilitli tutulmaktadır. Sürücülerde Sağlık Tüzüğü, çok değer verilen bir tüzük olduğu halde tüzük hayata geçirilmemiş, sağlık sorunları olanların Sağlık Kurulu’na gönderilmeden ehliyetlerin verilmesi, uygulamaları sonucunda sürücüler hapse, karşıdakilerin de ölüme gidecekleri göz ardı edilmektedir. Trafik Dairesi, asli görevi olan yoldaki güvenliğin artırılması, kazaların azaltılması için varlığını hissettirmek zorundadır. Kaçak taşımacılığı önlemek görevi olmakla birlikte geceleyin toplu taşımacılığı sağlamak da asli görevidir.”