Girne’de 30 Aralık 2016 tarihinde, kalmakta olduğu apartmanın 3. katındaki dairesinin balkonundan beton zemine düşerek hayatını kaybeden Akile Nacisoy’un şüpheli ölümüyle ilgili yürütülen davada hitap sırası İddia Makamı’nda.
Annesinin ö lümünden yaklaşık 8 ay sonra kızı T. A.’nın “Annemi babam aşağıya attı” şeklindeki itirafı sonrası, eşi Akile Nacisoy’u evinin balkonundan itip ö ldürmekle suçlanan Yaşar Akdoğan’ın Girne Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasının dünkü oturumunda savuma makamı 3 saatlik hitap gerçekleştirdi.

Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, Kıdemli Yargıç Pınar Beyoğlu ve Yargıç Temay Sağer’in huzurunda görüşülen duruşmada, Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Erdinç Akyener ve savunma avukatı Boysan Boyra hazır bulundu.
Savunma makamının hitabını tamamlamasının ardından dava, İddia Makamı’nın hitabını gerçekleştirmesi için 21 Ocak Pazartesi gününe ertelendi.

Akile Nacisoy’un yakınları eylem gerçekleştirdi

Akile Nacisoy’un şüpheli ö lümüyle ilgili yürütülen yargı sürecinin sonuna gelinmesiyle birlikte Akile Nacisoy’un ailesi, yakınları ve bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, Girne Kaza Mahkemesi önünde “Akile İçin Adalet” sloganıyla eylem gerçekleştirdi.
Adalet için etkin soruşturma gerektiğine vurgu yapılan eylemde, merhum Akile Nacisoy’un kız kardeşi Nesil Nacisoy, “Yargılanma sürecinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu süreçte bize destek veren tüm dernek, örgüt ve bireysel olarak dayanışma gösteren herkese çok teşekkür ederiz. Yargılanmanın en adil şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz. Bir daha şüpheli kadın ö lümlerinin üstü örtülmesin başka Akileler ö lmesin” şeklinde kısa bir konuşma yaptı.

Boyra: Sanığın lehine olabilecek hiçbir delil mahkemeye sunulmadı

Söz konusu davada sanık aleyhine 3 dava getirildiğini aktaran savunma avukatı Boysan Boyra, iddia makamının bu suçlamaları ispatlamak amacıyla mahkemeye 18 tanık dinlettiğini ve 62 emare sunduğunu dile getirdi.
“Üzülerek söylüyorum ki polis tam anlamıyla yeterli bir tahkikat yürütemedi. Tahkikat sırasında gerekli deliller toplanmadı, parmak izleri alınmadı ya da alındıysa bile mahkemeye sunulmadı” diyen Boysan Boyra, bilimsel bir tahkikat yürütülmediğini iddia etti.
Boyra, “Şüpheleri ortadan kaldıracak taraf İddia Makamı’dır. Polis teknik açıdan yeterli olmasa bile bu durum mahkemeye açıklanmadı. Ne Akile hanımın parmak izleri alındı, ne ailenin parmak izleri alındı, ne evin balkon kapısındaki parmak izleri alındı ne de balkon demirlerinin parmak izleri alındı” dedi.
Sanık Yaşar Akdoğan’ın lehine olabilecek ve suçsuzluğunu kanıtlayabilecek hiçbir delilin mahkemeye sunulmadığını öne süren Boysan Boyra, mahkemede iki kez tanık olarak dinletilen Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in şahadetiyle, minik T.A.’nın şahadetinin birbiriyle çeliştiğini belirtti.
Her iki tanığın şahadetinin de doğru olmadığını ve herhangi bir bilimsel veriye dayanmadığını savunan Boyra, davaya konu olan olay esnasında esneyen ve kopan çamaşır tellerine de değinerek bu konuda çelişkiler olduğunu ifade etti.

Boyra: Polis, kasıtlı olarak eşyaların yerini değiştirdi

Sanığın olaydan sonra 8 ay boyunca evde kalmaya devam ettiğini, bazı eşyaların yerinin değiştiğini ve defalarca evde temizlik yapıldığını söyleyen Boysan Boyra, T.A.’nın yatak odasının fotoğraflarının ö lüm olayının üzerinden 8 ay geçtikten sonra çekildiğini belirterek, T.A.’nın odasındaki eşyaların yerlerinin polisler tarafından kasıtlı bir şekilde değiştirildiğini öne sürdü.
“T.A.’nın odasının fotoğrafları çekilirken tahkikat memuru ve beraberindeki polisler kasten kendilerine göre odayı düzenlemişlerdir. T.A.’nın odasındaki kitaplığın yerini balkonun görülebileceği şekilde değiştirip, perdeleri de ona uygun şekilde açarak görüntü almışlar muhterem mahkemeyi bu şekilde yanıltmaya çalışmışlardır” diyen Boyra, söz konusu fotoğrafların mahkemede delil olarak kabul edilmemesi gerektiğini söyledi.

Boyra: T.A. babasına öfkeli olduğu için onu cezalandırmak istedi

Hitabında genelen T.A.’nın şahadetine değinen ve adım adım T.A.’nın şahadetini detaylandırarak iddialarını çürütmeye çalışan Boysan Boyra, annesinin ö lümünden sonraki süreçte 8 ay boyunca anneannesi, teyzesi ve dayısıyla birlikte yaşamını sürdüren küçük kızın, Akile Nacisoy’un ailesinin etkisi altında kaldığını öne sürdü.
Akile Nacisoy’un psikolojik buhranda olduğunu savunan Boyra, “Eğer bu ölüm olayı bir kaza değilse, Akile Nacisoy yaşadığı psikolojik buhranın sonucunda kendi hayatına son vermiştir” dedi.
Boyra, T.A.’nın annesinin intiharından babası Yaşar Akdoğan’ı sorumlu tuttuğu için onu cezalandırmak istediğini iddia eden Boyra, zeki bir çocuk olan ve hayal gücü oldukça güçlü olan T.A.’nın istediği zaman yalan söyleyerek gerçekleri çarpıtabileceğini de sözlerine ekledi.
T.A.’nın babasına karşı öfke ve nefret duyduğunu söyleyen Boysan Boyra, T.A.’nın bu sebeple annesini babasının ö ldürdüğü iddiasını ortaya attığını da iddia etti.
Polisin, sanık aleyhinde olayın başından itibaren bir şüphesi olmadığını dile getiren Boysan Boyra, “Sanık aleyhinde bir şüphe olsaydı, yurtdışına çıkışına izin verilmezdi. Bu sanık 8 ay boyunca yurtdışına giriş çıkış yaptı. Ya da bu suçu işlemiş olsaydı kaçma fırsatı varken geri dönmezdi” şeklinde konuştu.
Boyra, sanık Yaşar Akdoğan aleyhinde, T.A.’nın iddiası haricinde sanığı suça bağlayıcı hiçbir delil olmadığını” da sözlerine ekledi.

Boyra, sanığın beraatını talep etti

Hitabında Adli Tıp Uzmanı İdris Deniz’in şahadetine de değinen avukat Boysan Boyra, Adli Tıp Uzmanı’nın tespitlerinin de hatalı olmadığını öne sürdü.
İdris Deniz’in mahkemede 2 kez tanık olarak dinletildiğini ifade eden Boyra, Deniz’in iki şahadeti arasında çelişkiler ve farklılıklar olduğunu da söyledi.
Müteveffa Akile Nacisoy’un annesi, kız kardeşi ve erkek kardeşinin bu davada bir taraf olduklarını ve ilk günden beridir Akile Nacisoy’un sanık tarafından öldürüldüğü savunduklarını ifade eden Boyra, bu kişilerin tanıklıklarının kabul görmemesi gerektiğini belirtti.
“Sanığa okunan her 3 davayla ilgili aleyhinde tatmin edici bir şahadet ve tahkikat yoktur. Bu sanığın suçlu bulunabilmesi için kanıt ve ispat gerekmektedir. Soruşturmadaki eksikliklerin tümünün tanığın lehine şüphe yaratıcı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir” şeklinde konuşan Boyra, sanığın aleyhindeki davalardan suçsuz bulunarak beraat edilmesini talep etti.

Anahtar polemiği ortamı gerdi

Akile Nacisoy’un hayatını kaybettiği evin anahtarının olaydan kısa bir süre sonra polis tarafından sanığa geri verildiğini ve sanığın 8 ay boyunca söz konusu evde ikamet ettiğini kaydeden Boysan Boyra, Yaşar Akdoğan’ın tutuklanmasının ardından evin anahtarının sanık tarafından kendisine emanet edildiğini, İddia Makamı’nınsa kendilerine ve mahkemeye bilgi vermeden sanığa ait evin kapısının kilidini değiştirdiğini dile getirdi.
Boysan Boyra’nın iddiası üzerine söz alan Kıdemli Savcı Erdinç Akyener, “Ben bu konuda soruşturma başlatılmasını talep ediyorum. Bu anahtar sanık tarafından ne zaman Boysan beye verildi. Boysan Boyra’ya olay mahallinin anahtarını tutma yetkisi kim tarafından verildi. Ben de keşif öncesi öğrendim anahtarın Boysan beyde olduğunu ve bunun üzerine polise talimat vererek olay yerinin kontrolünün poliste olması gerektiğini söyledim ve bu nedenle kapının kilidi değiştirildi.

Aksun: Olay yerinin kontrolü poliste olmalıydı

Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, hem İddia Makamı’nın hem de savuma makamının ciddiyet içerisinde bu dava sürecini sürdürdüğünü ifade ederek, cinayet soruşturmasının sürdürüldüğü olay mahalli olan bu evin kontrolünün poliste olması gerektiğini vurgulayarak, bu konuda polisin gerekli ciddiyeti göstermediğini vurguladı.
Başkan Fadıl Aksun, “Eğer burası bir suç mahalliyse ilk günden kilitlerin değiştirilmesi ya da bu eve girişin polis tarafından engellenmesi gerekirdi. Bunlar ilk günden yapılsaydı şu an bu tartışmalar olmazdı. İddiaya göre burası bir suç mahallidir ve bu suç mahallinde delil olabilir de olmayabilirde ancak mahkeme karar vermeden her ne şart altında olursa olsun bu eve giriş çıkışın engellenmesi gerekirdi. Bu konunun sorumlusu polistir bu nedenle birbirinizle didişmeyin” diyerek taraflara uyarıda bulundu.

Savunma avukatının hitabını tamamlanmasının ardından Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fadıl Aksun, İddia Makamı’nın hitabını gerçekleştirmesi maksadıyla davayı 21 Ocak tarihine erteleyerek oturumu kapattı.