Zaroğlu ”Türkiyelilerin Partisi Olmaktan Şeref Duyarım”
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Genel Sekreteri Bertan Zaroğlu, ülkede doğan çocukların vatandaş yapılmamasını eleştirerek, yönetime geldiklerinde vatandaşlıklarla ilgili düzenlemeler yapacaklarını söyledi.
Zaroğlu yazılı açıklama yaparak “Türkiyelilerin partisi olmaktan şeref duyarım. Biz burada Türkiyelilerin değil, Türkiyelilerin de partisiyiz” dedi.
Zaroğlu, YDP’nin KKTC vatandaşlarının bir araya gelerek kurduğu bir parti olduğunu dile getirerek, “Biz ezilenlerin, ötekileştirilenlerin partisiyiz diyoruz fakat burada sadece ötekileştirilen sadece 1974’ten sonra gelenler değil, Kıbrıslı diye adlandırdığımız birçok insan da ötekileştiriliyor” dedi.
Zaroğlu şöyle devam etti:
“Mevcut sistemde de birçok insan var ötekileştirilen ve bu ülkenin kaynaklarından eşit ve adil şekilde faydalanamıyor. Ağırlıklı olarak 1974’ten sonra ülkeye gelen, bu toprakları kendi toprakları bilen insanlar devletin kaynaklarından tabi ki daha az faydalanan kesim durumundalar. Bizler bunu dile getirdiğimiz zaman, cevap vermek yerine bizi Türkiyelilerin partisi olarak suçluyorlar. İlk başlarda yoğun söylemler vardı ancak ürettiğimiz fikirlerle, çözüm önerilerimizle artık yavaş yavaş bir zümrenin değil herkesin partisi olduğumuz gerçeğini kabul ediyorlar.”
“Baraj sıkıntımız yok”
Baraj konusu ile ilgili de değerlendirme yapan Bertan Zaroğlu baraj sıkıntılarının olmadığını söyledi.
Zaroğlu şöyle devam etti:
“Biz gücümüzü ortaya koyacağız, taktir halkımızın. Şahsi inancımı sorarsanız, anketler yapılıyor. Birçok araştırma şirketlerin ortaya koyduğu sonuçların tam tersinin olduğuna tanıklık ettik. Tabi ciddiyetle çalışan firmalarda var. Bir anket firması UBP’nin oy oranını yüzde 50’lerde gösterdi. Bu sonuca kendileri bile güldü, UBP bile bunun manipülasyon olduğunu kabul etti. Dolayısıyla 4,8 gibi rakamlar doğruyu yansıtmıyor. Biz gittiğimiz yerlerde anlatıyoruz, ben oy oranımızın yüzde 10 altına düşebileceğine imkan dahilinde olduğuna inanmıyorum.”
“Maraş konusunu ilk gündeme taşıyan biziz”
“Maraş konusunu ilk gündeme taşıyan biziz” diyen Zaroğlu, şöyle devam etti:
“Bir kesim Maraş’ı açıp Türklere verelim, diğer kesim de BM kontrolüne verelim diyordu. Biz bunun ortasında bir öneri sunduk. Maraş’ın açılmasını maddelerle ifade ettik. Fakat altını çizmek isterim ki iddiamız Maraş Türk malıdır. Maraş Türk yönetiminde, BM gözetiminde özel açılsın dedik. Yani eski kullanıcıları gelip kullandıkları yerleri tekrar kullanabilirler. Toplumda birçok kesimde olumlu karşılandı. Ardından bununla ilgili üst düzey toplantı yapıldı. Bu olayla çözüm üreten bir parti olduğumuz imajını yakalamış olduk. Burada 2 milyar dolar civarında KKTC bütçesine girecek para var. Bu para ekonomimizi rahatlatacak.”
Vatandaşlıklarla ilgili, 2009 yılından sonra Sivil toplum örgütü başkanlığı döneminde birçok çalışma yaptığını dile getiren Zaroğlu, 2009’dan sonra yapılan vatandaşlıkların hepsinin destekçisi olduğunun altını çizdi ancak vatandaşlığı hak etmiş 12 mührü olan insanların yerine 5 mührü olan veya mührü olmayan kişilerin vatandaş yapılmasına tepki gösterdi.
Vatandaşlıklar konusunda yeni bir uygulama yapıldığını söyleyen Zaroğlu şöyle devam etti:
“Kimliği alan bir arkadaşa Bakanın adı ne diye soru soruluyor. Bunlar büyük yanlış tutumlardır. Sayın Bakana da şunu hatırlatalım, bu vatandaşlığı alan insanlar aslında sizin partinizin adaletsizliği yüzünden bu güne kadar alamadılar. Hem engel olup hem de kimliği size ben veriyorum edasıyla hareket etmek kabul edilebilir bir durum değil. Bu insanların aklıyla oynamaktır.”
Vatandaşlık ile ilgili kriterlere değinen Zaroğlu “Vatandaşlık kriteri şu olmalıdır: KKTC sınırlarında doğan her çocuk vatandaştır ve kimlik almalıdır. Bizim bu ülkeye gelen insanlara kuralı anlatmamız gerekiyor. Örneğin demeliyiz ki 10 yıl kalan vatandaş olur. Kriterleri yerine getiren kişi kimseyle muhatap olmadan vatandaş olmalı” dedi.
Zaroğlu, “Bugün bir ayıbımız, bu ülkede doğan çocukları vatandaş yapmıyoruz. Yönetime geldiğimiz zaman vatandaşlıklarla ilgili düzenlemeler yapacağız” ifadelerini kullandı.