Bu dişler her ne kadar 20 yaş dişleri olarak tanımlansa da, kişilerde herhangi bir yaşta çıkabilir. Çıkmadığı durumlarda çene kemiğine gömülü kalarak, enfeksiyona ve yüz bölgesinde şişmeye neden olabilir. Bu dişlerin çıkması için, en uygun dönem 18-30 yaş arasıdır. Bu dişlerin önünde yer alan ikinci büyük azı dişleri insanlarda 11-13 yaşında çıktıktan sonra, dişlerin sürmesi için çene kemiğinde yeterli mesafe bulunursa, 20 yaş dişleri kendine yer bulabilir. Bu dişlerin ileri yaşlarda çıkmasının nedeni tamamen çenenin ya da dişin gelişimiyle alakalıdır. Diş arkında yer darlığı olması halinde dişlerin çıkmasına diş etti, komşu dişler ya da kemik engel olabilir. Bu durumda 20 yaş dişi gömülü kalarak, engellerin ortadan kalkmasına kadar bekliyor. Daha sonra ileri yaşlarda bile çıkabiliyor. Bazı kişilerde de bu dişlerin yarısı çıkabiliyor. Kalanı daha sonra çıkabiliyor. Bu dişin çıkmak için uygun olan kemik mesafesi bulmasında mümkün oluyor.
Bu dişler ikinci büyük azıların hemen yanında yer alır. Altta ve üstte toplamda 4 adet 20 yaş dişi olur. Bunlar her zaman çıkmayabilir. Genellikle kendine yer bulamayanlar gömülü kalır.
20 yaş dişleri çenede tam olarak yerleşme olmadığında yani gömülü kalmalarında ya da yarı gömülü kalmaları durumunda bazı sorunlara neden olabilir. Bunlar;
Ağızda süren bütün dişler ilk çıkacakları zaman ağrıya neden olabilir. Bu doğal karşılanacak bir durumdur. Bu nedenle 20 yaş dişlerinin ilk çıktığında yaptığı ağrı da normal karşılanabilir. Bunlar ağrı kesici ilaçlarla ve antiseptik gargaralarla hafifletilebilir. Enfeksiyon oluşumu varsa, bu durumda antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Ağrının geçmemesi, enfeksiyonun devam etmesi halinde, dişin çekilmesi gündeme gelebilir.
Dişlerde iltihap olması halinde, ağızda kist ve tümör oluşumuna engel olmak için bu dişlerin çekilmesi gerekir. Aslında ağızda bulunan dişlerin içinde en son çıkan 20’lik dişlerin ağız sağlığında bir katkısı yoktur. Burada çıkan üçünü büyük azılardır. İnsanlarda zamanla beslenme düzeninin değişmesi nedeniyle, yapıları küçülmüştür. Geç dönemde çıktıklarında, kendilerine yer bulamaz ve çenenin içinde gelişmeye başlarlar. Bunlar çıkmadığında çene ve dişte iltihap gelişebilir. Diş fırçalama sırasında ihmal edildiklerinde plak oluşması nedeniyle çürükler oluşmaktadır. Çene yapısında normal bir şekilde çıkan dişlerde diş çekimi yapılırken, çene içinde kalmış olanlara ameliyat uygulanmaktadır. Bu operasyon sonrasında meydana gelen ağrılar, yaraların iyileşmesine kadar etkili olur. Bu sırada ağrı kesici ilaçlar ve ağız gargaralarından destek alınabilir. Ayrıca dişlerin çekilmesinden sonra kanama olabileceğinden, beslenme sırasında sıcak besinlerin tüketilmemesine dikkat edilmelidir. En az bir gün süreyle çiğneme fonksiyonu yapılmamalı, diş fırçalama sırasında özen gösterilmelidir. Bu dönem ağız ve diş temizliği de önemlidir. Bazı durumlarda 20 yaş dişlerinin çekilmesine gerek kalmaz. Bu durumlar;
Üst çenede yer alan dişlerin üst kısmında bulunan maksiller sinüs boşluğu, yüz kemikleri arasında yer alan hava boşluklarıdır. Diş çekimi yapılırken hatalı bir hareket nedeniyle diş sinüs boşluğuna inebilir. Alt çenede bulunan dişlerin çekimi ise, daha özenli ve dikkatli yapılmalıdır. Çenenin sağ ve sol alanlarında olan sinirler, bu alandaki dişlerin alt kısmından geçtiğinden, bunlara zarar verildiğinde, dudakta 6 ay devam edecek ya da kalıcı olarak uyuşukluğa neden olacak olumsuzluk yaşanabilir. Arka tarafta bulunan Lingual sinire verilebilecek zarar durumunda ise, dilde geçici uyuşukluk meydana gelebilir.
Gömülü olarak duran dişlerin çekilebilmesi için, önce panaromik röntgen çekilmesi ve dişin pozisyonu tespit edilmelidir. Gerektiği takdirde üç boyutlu tomografi çekilmeli ve dişlerin sinirlerle ve sinüslerle olan yakınlığı tespit edilmelidir. Bu belirlemelerden sonra anestezi uygulanarak bölgeye kesik atılır. Dişeti flebi ile kaldırılarak, gömülü dişe ulaşılmaya çalışılır. Üst bölgede bulunan dişler daha kolay çekilmesine rağmen, alt tarafta bulunanlar konumuna göre daha zorlu bir işlem gerektirir. Dişin konumunun dik, çapraz ve yatay olmasına göre, özenli bir çalışma yapılarak parçalar halinde çekilmesi gerekli olabilir. Bu işlemler sırasında çene kemiğinde de aşınmalar meydana gelebilir. İşlem tamamlandıktan sonra, dişin çekildiği bölgeye 20 dakika kadar tampon uygulaması yapılır. Kemikte bir aşınma varsa, buz uygulaması iyi gelecektir. Bu onar dakikalık süreler halinde uygulamalısınız. Aksi halde yumuşak doku yanması oluşabilir. Sigara kullananlar ameliyattan sonra, 24 saat süreyle bunu içmemelidir. Bu dişlerin işlevleri olmadığından, çekim yapıldıktan sonra bunların yerine protez yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak çekilmelerine gerek olmadığında, gerektiği takdirde kanal tedavisi uygulanabilir.
Çene yapısında dişin konumu, çevresinde olan sinir, kemik, diş gibi oluşumların durumu, doktorun deneyimine bağlı olarak, gömülü olan 20 yaş dişin çekimi yarım saatle bir saat arasında devam edebilir.
Dişlerin çekiminden sonra kişide yüksek ateş, ağızda kötü koku, dinmeyen kanama, ağrılı kızarma ve şişlik gibi yakınmalar oluşursa, mutlaka doktora gidilmelidir. Çekimden sonra 4-5 gün içinde ağızda zorlanma, tükürükte kan olması gibi etkilerde bunun ihmal edilmemesi gerekir.
20 yaş dişleri her doktor tarafından çekilebilir mi?
Diş doktorları yeterli deneyime ve ekipmana sahip olurlarsa, 20 yaş dişlerini çekebilir. Fakat çene cerrahisi uzmanlarının almış oldukları eğitim ve operasyonlar yüzünden bu konuda daha deneyimli olmaları nedeniyle, bu dişlerin onlar tarafından çekilmesi daha uygun olabilir.
20 yaş diş çekimini normal diş çekiminden farkı var mı?
20 yaş dişlerinin çekimi anestezinin yeterli miktarda verilmesinde ve bu konuda uzman bir doktor tarafından çekilmesi halinde kolay bir işlem olarak kabul edilir. Çekim süresi dişin pozisyonuna göre değişim gösterebilir. Gömük olan dişler 30-60 dakika arasında çekilirken, ağıza sürmüş olan 20 yaş dişi 10 dakikada bile çekilebilir. Bu açıdan normal dişlerden pek farklı bir çekim olmadığı söylenebilir.
20 yaş dişlerinin ağız fonksiyonlarındaki önemi nedir?
Eski dönemlerde insanlar daha sert ve az pişmiş olan besinlerle beslendiklerinden, çiğneme kaslarının ürettiği güçle, bu kaslara bağlı çenen kemiği daha geniş yapıdaydı. Bu dönemde 20 yaş dişleri ağızdaki diğer azı dişlerin yaptığı gibi çiğneme ve öğütme görevi görüyordu. Zamanla insanlarda pişmiş ve yumuşak gıdalarla beslenmeye geçiş olduğundan, çiğneme kasları fonksiyonunu yitirmiş ve çene kemiği küçülmeye başlamıştır. Bu nedenle günümüzde 20 yaş dişleri çenede kendilerine yer bulmakta güçlük çekmektedir. Bu nedenle ağız içindeki fonksiyonlarda görev alamazlar.
20 yaş dişlerinin çevresinde olan tehlikeli oluşumlar
Üst çenedeki 20 yaş dişlerin üst tarafında maksiller sinüs boşluğu bulunur. Bunlar yüz kemiklerinin arasındaki hava boşluklarıdır. Bu boşluklar solunan havanın temizlenmesi, sesin rezonansını ayarlama ve kafatasının ağırlığının azaltılması gibi görevleri üstlenir. Üstteki dişin çekimi sırasında hatalı bir hareketle dişin ya da kökün sinüs boşluğuna kaçması olasılığı olabilir. Alt çenede bulunan dişin altından dudağın ortasına kadar nervus alveolaris inferior siniri geçer. Bu sinirin hasar görmesi halinde dudakta geçici ya da kalıcı uyuşma etkisi oluşabilir. Alttaki dişin arkasında bulunan lingual sinirde tehlikeli oluşumdur. Bu zarar görürse dilde geçici uyuşukluk oluşabilir. Burada lingual arterde dikkat edilmesi gereken alanlardır.
GÜNCEL
17 Kasım 2024GENEL
17 Kasım 2024KIBRIS
17 Kasım 2024GÜNDEM
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 20243. SAYFA
17 Kasım 2024