15 Ekim 2024 Salı
Google, Kairos Power tarafından geliştirilecek çok sayıda küçük modüler reaktörden (SMR) nükleer enerji satın almak için anlaşma yaptıklarını duyurdu.
Şirketten yapılan açıklamada, Google’ın yeni nesil gelişmiş temiz teknolojiler de dahil temiz enerji çözümlerinin hızlandırılmasında önemli bir rol oynadığı vurgulandı.
Açıklamada, şirketin, Kairos Power tarafından geliştirilecek çok sayıda küçük modüler reaktörden nükleer enerji satın almak için dünyanın ilk kurumsal anlaşmasını imzaladığı bildirildi.
Anlaşmayla Kairos Power’ın ilk küçük modüler reaktörünün 2030 yılına kadar hızlı ve güvenli şekilde devreye girmesinin ve ardından 2035 yılına kadar ek reaktör konuşlandırılmasının amaçladığı kaydedilen açıklamada, anlaşmayla ABD elektrik şebekelerine 500 megavata kadar karbonsuz enerji sağlanacağı aktarıldı.
Açıklamada, yapay zeka teknolojilerini desteklemek için yeni elektrik kaynaklarına ihtiyaç olduğu vurgulanarak, nükleer çözümlerin elektrik talebinin güvenilir şekilde karşılanmasına yardımcı olacak temiz ve kesintisiz bir enerji kaynağı sunduğu ifade edildi.
Çin’in Tayvan Adası’nı kuşatan askeri tatbikatı sırasında Ada çevresinde Çin’e ait 153 askeri hava aracı ve 36 geminin tespit edildiği bildirildi.
Tayvan Savunma Bakanlığının X sosyal medya platformundaki hesabından yapılan açıklamada, dünden bugün saat 06.00’a kadar 153 askeri hava aracının Ada çevresinde uçtuğu, bunlardan 111’inin Tayvan Boğazı’nda, tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan “orta çizgi”nin ötesine geçtiği ve Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi (ADIZ)” ilan ettiği sahada uçtuğu belirtildi. Açıklamada ayrıca, Ada çevresinde Çin donanmasına ait 14, sahil güvenliğine ait 12 geminin de tespit edildiği aktarıldı.
Uçuşlar ve gemi devriyeleri, Çin’in dün Ada çevresinde yürüttüğü askeri tatbikat kapsamında gerçekleştirildi.
Çin ordusu, dün Ada ve çevresini kuşatan kapsamlı askeri tatbikata başladığını duyurmuştu. Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun Doğu Cephesi Komutanlığından yapılan açıklamada, “Müşterek Kılıç-2024B” adı verilen tatbikata kara, hava, deniz ve roket kuvvetlerinden birliklerin katıldığı bildirilmişti.
Tayvan’ı kuzey, güney ve doğudan çevreleyip kritik limanları bloke ederek Ada’yı adeta ablukaya alan tatbikatın dün akşam saat 18.00’de sonlandırıldığı duyurulmuştu.
Bakanlık, dün yaptığı açıklamada, tatbikat süresince Çin ordusuna ait 125 savaş uçağı, 17 savaş gemisi ile 17 sahil güvenlik gemisinin Ada çevresinde görüldüğünü bildirmiş ve bir günde kaydedilen uçuş sayısının en yüksek seviyeye ulaştığı aktarılmıştı.
Tayvan’ın yeni lideri Lai’nin “Ulusal Gün” konuşmasının ardından geldi
Tayvan’ın çevresinde abluka oluşturan tatbikat, Ada’daki hükümetin lideri Lai Ching-te’nin ilk “Ulusal Gün” konuşmasının ardından geldi.
Lai, 1912’de Çin Cumhuriyeti’nin kurulmasına giden süreci başlatan 1911 Devrimi’nin başlangıç yıl dönümü olan ve Ada’da “Ulusal Gün” olarak kutlanan 10 Ekim’de yaptığı konuşmada, Pekin yönetiminin Tayvan’ı temsil etmeye hakkı olmadığını savunmuştu.
Tayvan’da hükümetin devamı olduğunu iddia ettiği Çin Cumhuriyeti ile Çin ana karasında hakim Çin Halk Cumhuriyeti’nin “birbirinin boyunduruğunda bulunmadığını”, bu yüzden Çin’in Tayvan’ı temsil hakkı olmadığını dile getiren Lai, “ilhaka ve egemenlik gasbına karşı direnecekleri” mesajını vermişti.
Pekin yönetimi Lai’nin sözlerine tepki göstermiş, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning, “Tayvan’ın egemenliğe sahip olduğu”, “Çin ile Tayvan’ın birbirinin boyunduruğunda bulunmadığı” gibi yorumların aynı bağımsızlık anlatısının farklı versiyonları olduğunu, Lai’nin bu sözleriyle bir kez daha Tayvan’ın bağımsızlığı konusundaki inatçılığını ve kendi siyasi çıkarı uğruna Tayvan Boğazı’nda gerilimi yükseltme niyetini ortaya koyduğunu belirtmişti.
Çin’in topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949’dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasında iç savaşın ardından ortaya çıkan ayrılık ve egemenlik ihtilafı sürüyor.
Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada’nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.
Küresel piyasalarda, ABD’de ekonominin “yumuşak iniş” yapabileceğine yönelik beklentilerin güçlü kalmasıyla pozitif bir seyir izleniyor.
ABD’de enflasyonun hedeflenen seviyeye ineceğine yönelik iyimserlik varlığını korumaya devam ederken, ülkede hafta boyunca açıklanacak verilerin ve şirketlerin finansal sonuçlarının piyasaların yönü üzerinde etkili olması bekleniyor.
Analistler, perakende satışlar, sanayi üretimi ve işsizlik maaşı başvuruları başta olmak üzere ABD’de bu hafta açıklanacak verilerin ekonominin durumuna ilişkin daha fazla bilgi sağlaması açısından yakından takip edileceğini belirtti.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası (Fed) yetkililerinden gelen açıklamalar da takip edilirken, dün açıklamalarda bulunan Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, yüzde 2’lik enflasyon hedefinin görünür hale gelmesiyle birlikte daha fazla faiz indirimine gidilmesinin muhtemel olduğunu ifade etti.
Para politikasının hala kısıtlayıcı bir duruş sergilediğini aktaran Kashkari, daha fazla “ılımlı” faiz indiriminin uygun olabileceğini kaydetti. Kashkari, para politikasının seyrini ekonomiye, enflasyona ve iş gücü piyasasına ilişkin verilerin belirleyeceğini belirtti.
Fed Yönetim Kurulu Üyesi Christopher Waller da faiz indirimlerinde daha temkinli olunması çağrısında bulundu.
Waller, istihdam, enflasyon ve büyüme ile ilgili son verilere atıfta bulunarak, verilerin, ekonominin istenildiği kadar yavaşlamayabileceğini gösterdiğini belirtti. Waller, verilerin bütününün, faiz indirimlerinin hızı konusunda daha temkinli olunması gerektiğini söylediğini aktardı.
Söz konusu gelişmelerin ardından para piyasalarında Fed’in gelecek ay politika faizini 25 baz puan indireceğine yönelik fiyatlamalar güçlü kalmaya devam ederken, yıl sonuna kadar yapılacak iki toplantıda toplamda 50 baz puanlık indirim yapacağına yönelik beklentiler yüzde 80 seviyesinde bulunuyor.
Kurumsal tarafta ise Nvidia’nın hisseleri, dün kapanışta tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Şirketin hisse değeri yüzde 2,4 artarak 138,07 dolara çıktı. Hisselerindeki yükselişle Nvidia’nın piyasa değeri 3,39 trilyon dolara yükseldi.
Söz konusu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi şu sıralarda yüzde 4,09 seviyesinde bulunurken, dolar endeksi güne 103,3 seviyesinden başladı.
Altının ons fiyatı ise dün, günü yüzde 0,3 değer kaybıyla tamamlarken, şu sıralarda önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 2 bin 643 dolardan işlem görüyor.
Brent petrolün varil fiyatı İsrail’in İran’ın petrol tesislerine veya nükleer tesislerine saldırmayı planlamadığına yönelik haber akışı sonrası dün yüzde 4 düşüşle 75,4 dolardan kapanırken, bugün de yüzde 1,7 azalışla 74,1 dolar seviyelerinde bulunuyor.
New York Borsası’nda dün Dow Jones endeksi yüzde 0,47, S&P 500 endeksi yüzde 0,77 ve Nasdaq endeksi yüzde 0,87 değer kazandı. Dow Jones ve S&P 500 endeksleri kapanışta rekor tazeledi. ABD’de endeks vadeli kontratlar güne pozitif seyirle başladı.
Avrupa borsalarında dün alış ağırlıklı bir seyir hakim olurken, bölge genelinde resesyon endişeleri güçlü kalmaya devam ediyor
Avrupa Merkez Bankasının (ECB) perşembe günü yapacağı para politikası toplantısında gevşeme sürecine devam etmesi beklenirken, bugün Fransa ve İspanya’da açıklanacak olan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri yakından takip ediliyor.
Analistler, bölge genelinde enflasyonun ECB’nin hedeflediği seviyeye gerileyeceğine olan güvenin arttığını kaydederek, ekonomik aktivitedeki durgunluk sinyallerinin varlığını korumaya devam ettiğini söyledi.
Bu gelişmelerle, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,69, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,32 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,47 ve İtalya’da FTSE MIB endeksi yüzde 1,09 yükseldi. DAX 40 endeksi kapanışta rekor tazeledi. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar da güne pozitif seyirle başladı.
Asya tarafında ise yeni işlem gününde karışık bir seyir izlenirken, Çin ve Hong Kong piyasalarındaki satıcılı seyir dikkati çekiyor.
Çin Maliye Bakanının hafta sonu düzenlediği basın toplantısında, beklentileri karşılayan bir ekonomik teşvik açıklaması yapılmamasının ardından Çin ve Hong Kong’da yatırımcılar temkinli davranıyor.
Bunun yanı sıra, dün ABD’de kapanış rekoru kıran Nvidia’nın etkisiyle bölgede teknoloji hisselerinde alıcılı bir seyir hakim oluyor.
Bugün açıklanan verilere göre, Japonya’da ağustos ayına ilişkin sanayi üretimi yüzde 3,3 azalışla beklentiler dahilinde gerçekleşirken, aynı döneme ait kapasite kullanım oranı yüzde 5,3 azalış kaydetti.
Kapanışa yakın Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 1,4 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,2 yükselirken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,5 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,3 düştü.
Türkiye’de dün satıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günü önceki kapanışa göre yüzde 1,99 değer kaybederek 8.699,19 puandan tamamladı.
Dolar/TL dün yatay seyirle 34,2683’ten kapanırken, bugün bankalararası piyasada önceki kapanışın hemen üzerinde 34,2710’dan işlem görüyor.
Analistler, bugün Türkiye’de bütçe dengesi, Almanya’da Zew ekonomik güven endeksi, İngiltere’de işsizlik oranı, Avro Bölgesi’nde sanayi üretimi ve Zew ekonomik güven endeksi ile ABD’de New York Fed imalat endeksinin takip edileceğini dile getirerek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 8.600 ve 8.490 puanın destek, 8.750 ve 8.900 seviyelerinin direnç konumunda olduğunu kaydetti.
İran, Avrupa Birliği (AB) ve İngiltere’nin Tahran’ın Rusya’ya balistik füze transferi iddiası ve İsrail’e düzenlediği füze saldırıları nedeniyle getirdiği yeni yaptırımları “hukuka aykırı” olarak niteleyerek kınadı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, yaptığı yazılı açıklamada, ülkesinin Rusya’ya balistik füze sattığına dair iddiaların doğru olmadığını ve AB ile İngiltere’nin yaptırımlarını kınadıklarını bildirdi.
İran’ın Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa karşı olduğunu ve sorunun çözümü için diplomatik çözüm çağrısında bulunduğunu yineleyen Bekayi, Rusya gibi diğer ülkelerle savunma alanında yaptıkları işbirliklerinin üçüncü taraflara karşı olmadığını savundu.
Bekayi, AB ile İngiltere’nin İran’a yönelik yaptırımlarını “haksız” ve “hukuka aykırı” şeklinde niteleyerek, aynı ülkelerin Gazze ile Lübnan’da soykırım ve savaş suçları işleyen İsrail’e silah desteği vererek bu suçların ortağı olduğunu ifade etti.
İranlı Sözcü, AB’nin İran’ın sivil havacılık sektörüne yönelik yaptırımlarının da “uluslararası hukukun açık bir ihlali” olduğunu belirtti.
AB ile İngiltere yeni yaptırımlar uyguladı
İsrail’in bir yıldır Gazze’de sürdürdüğü soykırım ve savaş suçlarına ve Lübnan’a saldırılarına karşı yaptırım kararı almayan AB ile İngiltere, Rusya’ya balistik füze transferi iddiası ve İsrail’e düzenlenen füze saldırıları nedeniyle İran’a yeni yaptırımlar getirmişti.
AB, İran’dan Rusya’ya insansız hava araçları (İHA) ve füze transferi yapıldığı gerekçesiyle İran’da hava yolu şirketleri de dahil bazı kişi ve kuruluşlara dün yaptırım kararı almıştı.
İngiltere de aynı gün İran’ın 1 Ekim’de İsrail’e düzenlediği füze saldırısı nedeniyle İranlı kişi ve kuruluşlara yönelik yaptırım kararları açıklamıştı.
Sabah kahvenizden, kahvaltınızla birlikte içtiğiniz çaya ya da toplantılar arasında içtiğiniz bir fincan Türk kahvesine kadar, gün içinde makul miktarda kafein tüketimi demansın ilerleme riskini azaltıyor. Yeni bir çalışma, kafein tüketimi ile Alzheimera işaret eden omurilik sıvısı belirteçleri arasında bir bağlantı olduğunu doğruladı.
Fransa’da bir ekip, 2010-2015 yılları arasında hafif bilişsel bozukluk veya Alzheimer teşhisi konulan hastalarla ilgili verileri inceledi.
Bu çalışmaya katılan, yaşları 70’in üzerinde olan 263 kişinin klinik değerlendirmeleri yapıldı ve kahve, çikolata, çay ve gazlı içecekler gibi kafein içeren gıdaların tüketim miktarları incelendi. Gönüllüler ayrıca MR taramalarına girdi ve kan ve beyin-omurilik sıvısı (BOS) örnekleri verdi.
Günde ortalama 200 miligramdan biraz fazla kafein tüketenler “düşük” kafein grubuna alındı, daha fazla kafein tüketenler ise “yüksek” kafein grubunda değerlendirildi. Elde edilen veriler, daha az kafein tüketiminin hafıza problemleriyle ilişkili hafif bilişsel gerileme riskini artırdığını gösterdi. Düşük kafein grubundakiler, Alzheimer veya hafif bilişsel bozukluk teşhisi alma riskine yaklaşık 2.5 kat daha fazla sahipti.
BOS’ta yapılan protein analizlerinde ise düşük kafein tüketenlerde beta-amiloid proteinlerin belirli türlerinde önemli farklılıklar bulundu. Düşük kafein tüketenlerde, beyindeki Alzheimer belirtileriyle ilişkilendirilen beta-amiloid proteinlerinin daha fazla birikimi gözlemlendi.
Bu çalışma, kafein tüketiminin Alzheimer semptomları üzerindeki etkilerini tam olarak anlamak için yeterli değil, ancak kafeinin genel sağlık üzerindeki olumlu etkilerini destekleyen artan araştırmalarla birlikte değerlendirildiğinde, sabah kahvenizin ya da gün ortasındaki çikolata atıştırmalığınızın vücudunuzu uzun yıllar sağlıklı tutmada rol oynayabileceği düşünülüyor.
Bu araştırma, Alzheimer’s & Dementia dergisinde yayımlandı.