14 Kasım 2024 Perşembe
Müze Müdürü Celal Özdemir, Roma Dönemi’ne ait beddualı lahit hakkında konuştu. Lahittin üstünde beş satır Grekçe harflerden oluşan ifadelerde, mezarı korumak amaçlı bedduanın yazılı olduğunu söyledi.
Özdemir, beddualı lahitin üzerinde antik çağ mitolojisinde gözlerine bakan kişilerin taşa çevirdiğine inanılan Medusa’nın kabartmaları, çeşitli mitolojik yaratıklar ve o günün modası olan eserlerin olduğunu söyledi.
“Mezara zarar verilmemesi için yapılan uyarı niteliğinde bir yazı”
Özdemir, beddua yazılarının mezar sahibinin hırsızlıklara karşı aldığı bir önlem olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
”Müzemizin en ilgi çeken eserlerinden biri olan Nureni Aktarla Lahti dediğimiz Lahit sergilenmekte. Lahitin üç tarafında kabartma olarak tasvir edilmiş çeşitli mitolojik yaratıklar o gün sevilen günün modası olan eserler var. Bu Lahitin en büyük özelliği batı dar yüzündeki beş satır Grekçe antik bir yazıt var. Bizim bildiğimiz üzere mezarlar genellikle antik dönemin inancı gereği ölü gömme geleneği günlük hayatta kullandıkları kıymetli eşyaları mezarın içerisine ölü hediyesi olarak bırakıyorlar. Bu öbür dünyada kullansın diye.
Bunun neticesinde de genelde Antik mezarların çoğu soyguna tabi tutuluyor, tahrip ediliyor. Bunu önlemek için mezar sahibi muhtemelen ölmeden önce imalatını vermiş yaptırmış daha sonra buraya Grekçe beş satır mezarın tahrip edilmemesi, soyulmaması için uyarı şeklinde bir yazı beddua yazmıştır. Yine aynı zamanda mezarı korusun diye antik dönemde çok korkulan korkunç olan bizim Gorgo kızları dediğimiz Medusa’nın kabartmalarını yapmış. Bu tamamen mezarın soyulmaması içindeki ölü hediyelerinin alınıp çalınmaması, mezara zarar verilmemesi için yapılan uyarı niteliğinde bir yazı.”
“Beddua yazılarına rağmen ölü hediyeleri çalınmış”
Medusa kabartmalarına rağmen mezarın Antik dönemde yani Roma döneminde soyulduğunu kaydeden Müdür Özdemir şöyle devam etti:
“Biz bunu Roma Dönemi Milattan Sonra üçüncü yüzyıla tarihliyoruz. Yaklaşık 1700-1800 yıllık bir mezar lahit. Mezar sahibinin profilden verilmiş bir kabartması var. Burada da mezar sahibesinin eşinin kabartması var cepheden verilmiş. Biz kurtarma kazısı yaptığımız mezarın içerisinde 1994 yılında müzeye getirilmeden önce içerisinde dört tane iskelet bulduk. İki tanesi yetişkin anne ve babaydı, iki tanesi de kenara alınmış çocuk iskeletleri vardı.
O uyarılara Medusa kabartmalarına rağmen, beddua yazılarına rağmen mezarın dar yüzünden girilerek mezarın içerisindeki ölü hediyeleri olarak tabir ettiğimiz takıları kıymetli eşyaları aldıklarını görüyoruz. Yani beddualara ve uyarılara rağmen mezarı soymuşlar maalesef. Bizim kurtarma kazısını yaptığımızda hiçbir ölü hediyesi ele geçiremedik maalesef. Ve müzemizin en ilginç eserlerinden bir tanesi”.
TRT