Oda, Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı değişikliği hakkında açıklama yaptı.
2016 yılında çalışmaları başlatılan Gazimağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nın, 2019 yılında tamamlandığını, ancak 2023 yılının Kasım ayında yürürlüğe girdiğini ifade eden oda, 4 yıl rafta bekletilen planın verilerinin eskimiş olmasının; artan kent sorunlarının, deprem felaketleri gibi durumların, planın revizyon ihtiyacının doğduğunu gösterdiğini kaydetti.
Yürürlüğe girmesinin ardından veri güncelleme, devam eden kent sorunlarına çözümler üretme, potansiyel riskler için önlemler alınması adına revizyon çalışmalarının başlatıldığını belirten oda, şöyle devam etti:
“Geçtiğimiz kasım ayında iki yıl süren detaylı ve kapsamlı revizyon çalışması tamamlanmış ve planlama makamı tarafından, Gazimağusa Belediyesi, İskele Belediyesi, Yeniboğaziçi Belediyesi, Gazimağusa Kaymakamlığı ve İskele Kaymakamlığından oluşan Birleşik Kurul’un onayına sunulmuştu. Yasal süreç içerisinde 1 Aralık 2025 tarihinde Birleşik Kurul oylaması yapılmış ve Belediye ve Kaymakamlıkların Plan revizyonu için aldığı kararlar sunulmuştur.
Edindiğimiz bilgiye göre, Gazimağusa Belediyesi Plana ‘evet’ oyu kullanırken, İskele ve Yeniboğaziçi Belediyeleri ile Gazimağusa ve İskele Kaymakamlıkları ‘ret’ oyu kullanmıştır.
Tabiplerden kapsayıcı ve sürdürülebilir sağlık sistemi için iş birliği çağrısı
İçeriği Görüntüle
Odamızca plan revizyonunda yapılan incelemede, plan içerisinde uygulamada yapılan iyileştirmeler yanında, kompakt yaşama yönelik düşük yoğunluklu bazı mahallelerde yoğunluk arttırımı olduğu, yoğun sorunlar yaşayan İskele-Long Beach bölgesinde konut kullanımından ziyade diğer turistik, ticaret, eğlence vb. kullanımlar için bonuslar eklendiği, faaliyet koridorlarında ticaret ve eğlence kullanımlarında düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Yerleşimlere büyük katkı sağlayabilecek bu düzenlemelerin yanı sıra en çok göze çarpan ve en önemli gördüğümüz konu ise ‘Afet Riski Taşıyan Binalara Yönelik Kural ve Koşullar’ bölümünün plana eklenmesiydi. Her an yaşanabilecek deprem gerçeğini bugüne kadar görmezden gelip yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen Belediye ve Kaymakamlıklar, İmar Planı revizyonuna da ‘hayır’ diyerek önlemler alınmasına da engel olmuşlardır.
Birleşik Kurul Tüzüğüne göre ret gerekçesi belirtmesi gereken Yeniboğaziçi Belediyesi hiçbir gerekçe sunmayarak ‘hayır’ demesinin sadece ‘keyfiyet’ olduğunu göstermiş ve yapılan çalışmanın, harcanan emeğin, zamanın, alınacak önlemlerin ve yapılacak iyileştirmelerin de umurunda olmadığını ispatlamış oldu.
İskele Belediyesinin gerekçeleri arasında ‘kanalizasyon sorunu’ olduğu, halbuki atık su arıtma tesisi için mevcut Planda bile var olan kapasite hesapları, ayrılan devlet arazisi, büyüklüğü bilinen imar sınırları vb. konulardan hiç haberdar olmadıkları anlaşılmakta ve bu durum bize ülkemizdeki Planlama sistemini sorgulatmaktadır. Söz konusu kanalizasyon sorununa yönelik önlemler imar planında açıkça belirtilmişken bu konu üzerinde sorumluluklarını yerine getirmeyen Belediye, kanalizasyon sorununu revizyonun reddedilmesinin gerekçelerinden biri olarak göstermiştir. Ayrıca ilgili belediye; bir taraftan yeşil alanların, ekolojik ve yeşil koridorların eksikliğinden bahsederken diğer taraftan ise planlama kontrolü altında olmayan yerleşimlerde bugün dahi projesi hazırlanacak olan devasa toplu konut projelerine kazanılmış hak verilmesini talep etmektedir.”
-Sel ve deprem planlı gelişmenin önemi gösterdi
Oda, İskele Belediyesi’nin bu bahsedilen birtakım gerekçeleri “bahane ederek” kişisel ve bireysel taleplerini kamufle etmeye çalıştığının anlaşıldığını savunarak, Kaymakamlıkların gerekçesinin ise “iki belediye ‘ret’ dedi biz de öyle diyelim” şeklinde bir yaklaşım olduğunu ileri sürdü.
Son günlerde yaşanan sel felaketi, deprem gibi doğa olaylarının planlı gelişmenin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göz önüne serdiğini belirten oda, şunları kaydetti:
“Değişikliği reddedilen İmar Planı revizyonu taşkın riski taşıyan alanlara, yağmur suyu drenaj riski taşıyan alanlara ve Afet Riski Taşıyan Binalara, yönelik kural ve koşullara bulundurmasına karşın rant uğruna reddedilmektedir. Bu denli olaylar hemen yanı başımızda olmasına karşın hala kişisel çıkarlar ve rant uğruna çevre felaketi yaşanmasına, hatta can kayıplarının olmasına göz yumulmaktadır.
Yetkililere bir kez daha aklı selim olmaları gerektiğini ve olacak olan felaketlerde bu konuda sorumlu olduklarını hatırlatıyoruz.
Birleşik Kurul Tüzüğüne göre Oda olarak sürecin takipçisi olmaya, bu ülkede ve bu sistem içerisinde Planlı yaşamak için verdiğimiz mücadeleye devam edeceğiz.”
